9789754686036
665845
https://www.sehadetkitap.com/urun/babam-ve-oglum
Babam ve Oğlum
6.40
Çağan Irmak ın mütevazı çalışması Babam ve Oğlum, içindeki çocuğu ve yarına dair hayallerini henüz yitirmemişlere can simidi gibi geldi; sessiz sedasız vizyona giren filmin gişe önlerinde kuyruklar oluştu, kitle iletişim araçları bu eşi görülmemiş ustalığa sayfalarca yer ayırmak zorunda kaldı... 12 Eylül gibi türlü abartılara müsait bir tarihsel fon eşliğinde Seferihisar da gelişen hikaye, hayat kadar samimi olmayı başararak, yaş ya da cinsiyet ayırmaksızın herkesin ilkin yüreğine, sonra da beynine dokundu. Hem eleştirmenleri hem de seyirciyi memnun etti. Ve şimdiden Türk sinema klasikleri arasındaki yerini aldı.
İstedik ki, bu filmi beyaz perdede izleyemeyenler ya da izleyip de doyamayanlar, radyo-televizyon bölümünde okuyanlar, sinema müdavimleri ve edebiyat tutkunları kitaplıklarında bu esere yer açsınlar. Yer açsınlar ki, yarın denen meçhul daha çok umut saçsın...
Benim için bu filmin ulaşabileceği en güzel nokta şu; çocuk filmden çıkar, cep telefonunu açar, babasını arar, nasılsın der; ya da bir adam, ne zamandır annemleri görmüyorum, belki bu kadın yarın ölecek, gidip ziyaret edeyim, diye düşünür. İşte benim için en büyük ödül bu olaak.
- Çağan Irmak-
Darbenin düşünceyi, özgürlüğü, adaleti ve eşitliği yok ederken aslında iyi insanları ve iyiliği yok ettiğini bir kez daha çok iyi anlattığı için teşekkürler. Daha anlatılacak çok hikaye var. Değil mi Çağan? (...) Komşu teyzeler, üniversite kanitnlerinde çocuklar bu filmden, bu hikayeden birbirine bahsettikçe aslında biz kazanıyoruz değil mi?
- Ece Temelkuran-
Karizma çizilecek diye endişe etmeye gerek yok, şunu bilin ki nice koç yiğitler bu filmde gözyaşı dökmüştür.
- Ahmet Hakan-
Çağan Irmak ın mütevazı çalışması Babam ve Oğlum, içindeki çocuğu ve yarına dair hayallerini henüz yitirmemişlere can simidi gibi geldi; sessiz sedasız vizyona giren filmin gişe önlerinde kuyruklar oluştu, kitle iletişim araçları bu eşi görülmemiş ustalığa sayfalarca yer ayırmak zorunda kaldı... 12 Eylül gibi türlü abartılara müsait bir tarihsel fon eşliğinde Seferihisar da gelişen hikaye, hayat kadar samimi olmayı başararak, yaş ya da cinsiyet ayırmaksızın herkesin ilkin yüreğine, sonra da beynine dokundu. Hem eleştirmenleri hem de seyirciyi memnun etti. Ve şimdiden Türk sinema klasikleri arasındaki yerini aldı.
İstedik ki, bu filmi beyaz perdede izleyemeyenler ya da izleyip de doyamayanlar, radyo-televizyon bölümünde okuyanlar, sinema müdavimleri ve edebiyat tutkunları kitaplıklarında bu esere yer açsınlar. Yer açsınlar ki, yarın denen meçhul daha çok umut saçsın...
Benim için bu filmin ulaşabileceği en güzel nokta şu; çocuk filmden çıkar, cep telefonunu açar, babasını arar, nasılsın der; ya da bir adam, ne zamandır annemleri görmüyorum, belki bu kadın yarın ölecek, gidip ziyaret edeyim, diye düşünür. İşte benim için en büyük ödül bu olaak.
- Çağan Irmak-
Darbenin düşünceyi, özgürlüğü, adaleti ve eşitliği yok ederken aslında iyi insanları ve iyiliği yok ettiğini bir kez daha çok iyi anlattığı için teşekkürler. Daha anlatılacak çok hikaye var. Değil mi Çağan? (...) Komşu teyzeler, üniversite kanitnlerinde çocuklar bu filmden, bu hikayeden birbirine bahsettikçe aslında biz kazanıyoruz değil mi?
- Ece Temelkuran-
Karizma çizilecek diye endişe etmeye gerek yok, şunu bilin ki nice koç yiğitler bu filmde gözyaşı dökmüştür.
- Ahmet Hakan-
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.