9786053253037
726698
https://www.sehadetkitap.com/urun/azerbaycan-edebiyatinda-tarihi-roman
Azerbaycan Edebiyatında Tarihi Roman
322.00
Romanlar Sovyet döneminde kaleme alınsa da 1960 yılından sonra yönetimin edebiyat ve sanata tanıdığı imkânlar nedeniyle eserlerde milli birlik ve beraberlik konuları ele alınmıştır. Romanlarda sadece tarihi olaylar değil aynı zamanda konu edilen dönemin sosyal yaşam tarzı, gelenek ve görenekleri, sofra adabı, halk edebiyatı örnekleri, bayramlar, inanç ve törenler de anlatılmış, mimari yapılar hakkında bilgi verilmiştir. Eseri daha okunur kılma, tarihi bilgileri desteklemek amacıyla aktarılan kültürel ögelerin aynı zamanda okurun milli benliğini oluşturmaya hizmet ettiği saptanmıştır.
İnceleme konusu eserler arasında Sovyet döneminin etkisi en çok “Vatana Gayıt” romanında görülmektedir. Eserde bey, han, ağa gibi yerel yöneticiler ve imamlar sosyal gerçeklik kuramı çerçevesinde yorumlanmış kart karakterlerdir. Aynı zamanda Sovyetlerde yaygınlaşan halklar dostluğu kavramı da romanda Şerefnise ve Haykanuş gibi kahramanlar fonunda ele alınmıştır.
“Karlı Aşırım” romanında ise uygulanan politikalar sonucu toplumun giderek yozlaşması ve parçalanması örtük bir dil kullanılarak eleştirilmiş, incelenen romanlar arasında yönetimi en çok tenkit eden eser olduğu tespit edilmiştir. Romanlardan üçü (“Bakı 1501”, “Hudaferin Köprüsü”, “Çaldıran Döyüşü”) Şah İsmail'in hayatı ve seferlerinden bahsetmektedir. İlk kez tarihi roman türünde Şah İsmail'in hayatı ve seferleri “Bakı 1501” eserinde ele alınmış, roman İsmail'in 1501-1514 yılları arasındaki yaşam ve faaliyetlerini konu edinmiş, yazar eserde özellikle şahın Bakü ve Şirvan seferleri üzerine yoğunlaşmıştır. Eserde şahın çocukluk yılları da anılar eşliğinde verilmiş, hakkında ortaya çıkan bazı rivayetler esere dâhil edilmiştir. Küçük tayfalara parçalanmış memleketi bir yönetim altında birleştirerek güçlü devlet kuran şah, saf Türkçe ile akıcı şiirler yazan şair, mahir avcı ve acımasız bir serasker olarak tasvir edilmiş, kahramanın öç alışı ve acımasızlığı üzerinde durulmuştur. Şah İsmail'in yürüttüğü Şii politikası romanın ana eksenini oluşturmuş, yazar, Şirvan ve Bakü savaşlarına dikkat çekmiş, şahın emriyle gerçekleşen yıkımları tasvir etmiştir. Zaman zaman İsmail'in şair kimliğini de romanın merkezine taşıyan yazar, kahramanın şair sultan oluşunu sevgi ve nefret, affetme ve intikam gibi bağlamlar çerçevesinde ele almış, onu çelişkili bir kahraman olarak konumlandırmıştır.
Romanlar Sovyet döneminde kaleme alınsa da 1960 yılından sonra yönetimin edebiyat ve sanata tanıdığı imkânlar nedeniyle eserlerde milli birlik ve beraberlik konuları ele alınmıştır. Romanlarda sadece tarihi olaylar değil aynı zamanda konu edilen dönemin sosyal yaşam tarzı, gelenek ve görenekleri, sofra adabı, halk edebiyatı örnekleri, bayramlar, inanç ve törenler de anlatılmış, mimari yapılar hakkında bilgi verilmiştir. Eseri daha okunur kılma, tarihi bilgileri desteklemek amacıyla aktarılan kültürel ögelerin aynı zamanda okurun milli benliğini oluşturmaya hizmet ettiği saptanmıştır.
İnceleme konusu eserler arasında Sovyet döneminin etkisi en çok “Vatana Gayıt” romanında görülmektedir. Eserde bey, han, ağa gibi yerel yöneticiler ve imamlar sosyal gerçeklik kuramı çerçevesinde yorumlanmış kart karakterlerdir. Aynı zamanda Sovyetlerde yaygınlaşan halklar dostluğu kavramı da romanda Şerefnise ve Haykanuş gibi kahramanlar fonunda ele alınmıştır.
“Karlı Aşırım” romanında ise uygulanan politikalar sonucu toplumun giderek yozlaşması ve parçalanması örtük bir dil kullanılarak eleştirilmiş, incelenen romanlar arasında yönetimi en çok tenkit eden eser olduğu tespit edilmiştir. Romanlardan üçü (“Bakı 1501”, “Hudaferin Köprüsü”, “Çaldıran Döyüşü”) Şah İsmail'in hayatı ve seferlerinden bahsetmektedir. İlk kez tarihi roman türünde Şah İsmail'in hayatı ve seferleri “Bakı 1501” eserinde ele alınmış, roman İsmail'in 1501-1514 yılları arasındaki yaşam ve faaliyetlerini konu edinmiş, yazar eserde özellikle şahın Bakü ve Şirvan seferleri üzerine yoğunlaşmıştır. Eserde şahın çocukluk yılları da anılar eşliğinde verilmiş, hakkında ortaya çıkan bazı rivayetler esere dâhil edilmiştir. Küçük tayfalara parçalanmış memleketi bir yönetim altında birleştirerek güçlü devlet kuran şah, saf Türkçe ile akıcı şiirler yazan şair, mahir avcı ve acımasız bir serasker olarak tasvir edilmiş, kahramanın öç alışı ve acımasızlığı üzerinde durulmuştur. Şah İsmail'in yürüttüğü Şii politikası romanın ana eksenini oluşturmuş, yazar, Şirvan ve Bakü savaşlarına dikkat çekmiş, şahın emriyle gerçekleşen yıkımları tasvir etmiştir. Zaman zaman İsmail'in şair kimliğini de romanın merkezine taşıyan yazar, kahramanın şair sultan oluşunu sevgi ve nefret, affetme ve intikam gibi bağlamlar çerçevesinde ele almış, onu çelişkili bir kahraman olarak konumlandırmıştır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.