Aynadaki Rüya; Sesten Simgeye Geçiş Romanlar ve Romancılar

Stok Kodu:
9786054494828
Boyut:
145-205-0
Sayfa Sayısı:
231
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2013-03-14
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%28 indirimli
233,00TL
167,76TL
Havale/EFT ile: 164,40TL
9786054494828
400005
Aynadaki Rüya; Sesten Simgeye Geçiş Romanlar ve Romancılar
Aynadaki Rüya; Sesten Simgeye Geçiş Romanlar ve Romancılar
167.76
Aynadaki Rüya, sokakta dolaştırılan aynanın yazarın iç dünyasına çevrilmesiyle oluşan bir kitap. Hasan Öztürk; romanlar ve yazarlar arasında dolaşırken, okurlarını sanat ve edebiyatın imkânlarına kulak kesilmeye davet ediyor. İnsanoğlunun "sesten simgeye geçiş" aşamasını gösteren yazı, "bir doğal dilin grafik işaretleri yardımıyla geçekleşmesi" anlamıyla kayıtlara geçse de "yazmak" varlığımıza tanıklık etmektir bence. Her ne kadar Sokrates, "yazılı sözün insan zihnini tembelleştirdiğine" inanarak yazılı bir belge bırakmasa da biz bugün "yazmasam deli olacaktım" diyen Sait Faik'ten yanayız. Osmanlı atasözü, "İlim bir avdır; yazı onu avlamaktır," diyor. Sözün ulaşamadığı yerlerde insanı temsil eden ve ona yenidünyalar kazandıran hiç kuşkusuz yazıdır. Mehmet Kaplan, bir yazısında "yazarken düşünmek" eyleminden söz etmişi. Stephen King: "Yazmak rafine düşünmektir," diyor. Bizi başka canlılardan ayıran "düşünmek" ve her birimizi başka insanlardan ayıran "düşüncelerimiz" ise yazı, başka birisi olduğumuzu dilin yeni bir biçimiyle kendimizden başkalarına göstermektir.
Aynadaki Rüya, sokakta dolaştırılan aynanın yazarın iç dünyasına çevrilmesiyle oluşan bir kitap. Hasan Öztürk; romanlar ve yazarlar arasında dolaşırken, okurlarını sanat ve edebiyatın imkânlarına kulak kesilmeye davet ediyor. İnsanoğlunun "sesten simgeye geçiş" aşamasını gösteren yazı, "bir doğal dilin grafik işaretleri yardımıyla geçekleşmesi" anlamıyla kayıtlara geçse de "yazmak" varlığımıza tanıklık etmektir bence. Her ne kadar Sokrates, "yazılı sözün insan zihnini tembelleştirdiğine" inanarak yazılı bir belge bırakmasa da biz bugün "yazmasam deli olacaktım" diyen Sait Faik'ten yanayız. Osmanlı atasözü, "İlim bir avdır; yazı onu avlamaktır," diyor. Sözün ulaşamadığı yerlerde insanı temsil eden ve ona yenidünyalar kazandıran hiç kuşkusuz yazıdır. Mehmet Kaplan, bir yazısında "yazarken düşünmek" eyleminden söz etmişi. Stephen King: "Yazmak rafine düşünmektir," diyor. Bizi başka canlılardan ayıran "düşünmek" ve her birimizi başka insanlardan ayıran "düşüncelerimiz" ise yazı, başka birisi olduğumuzu dilin yeni bir biçimiyle kendimizden başkalarına göstermektir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat