Ayaz

Stok Kodu:
9789753299817
Boyut:
110-180-0
Sayfa Sayısı:
560
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2019-11-07
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%28 indirimli
500,00TL
360,00TL
Havale/EFT ile: 352,80TL
9789753299817
488362
Ayaz
Ayaz
360.00
seçkin kitapçılarda, www.oglak.com'da, internet satış noktalarında ve Zambak Sokak, 21 Beyoğlu'nda Kadın, ağacın yaşlı ve geniş gövdesinin tam ortasına yerleştirilmişti. Bedenini saran incecik, şeffaf simli kumaş dışında çırılçıplaktı. Yüzü de dahil olmak üzere, bütün vücudu gümüş beyaz bir boyayla boyanmış, cılız gün ışığında ara ara metalik bir ışıltıyla parıldıyordu. (...) Gözkapağının üstü de çeşitli tonlarda maviyle boyanmıştı. Gümüş rengi kaşların altında koyu maviyle başlıyor, aşağı doğru rengi açılarak kirpik diplerinde beyazla bitiyordu. Aynı biçimde beyaza boyanmış kirpikler, takma kirpik kadar uzun ve gürdü. Uçlarına kar yağmış gibi beyaz bir madde toplanmıştı. Kirpiklerinin gölgelediği gözleriyse sanki özlem dolu bir ifadeyle donakalmış, üstünü kaplayan sütümsü tabakanın altında, mavi mavi hiçliğe dalmıştı. (...) Karla ıslanmış çürük yaprakların kapladığı toprak zeminde, ıslak ıslak parlayan, koyulu açıklı bir yığın vardı; genç kadının bedeninin tam ortası oyulmuş, o boşlukta her ne varsa çıkarılmış, yere, tam önüne yem gibi atılmıştı. (...) Soluk güneşin altında gümüşten bir tanrıçayı andıran genç kadının ölümü, manzarayla bütünleşmiş ama bir o kadar da akıllara durgunlukverecek bir vahşetle sergilenmişti.
seçkin kitapçılarda, www.oglak.com'da, internet satış noktalarında ve Zambak Sokak, 21 Beyoğlu'nda Kadın, ağacın yaşlı ve geniş gövdesinin tam ortasına yerleştirilmişti. Bedenini saran incecik, şeffaf simli kumaş dışında çırılçıplaktı. Yüzü de dahil olmak üzere, bütün vücudu gümüş beyaz bir boyayla boyanmış, cılız gün ışığında ara ara metalik bir ışıltıyla parıldıyordu. (...) Gözkapağının üstü de çeşitli tonlarda maviyle boyanmıştı. Gümüş rengi kaşların altında koyu maviyle başlıyor, aşağı doğru rengi açılarak kirpik diplerinde beyazla bitiyordu. Aynı biçimde beyaza boyanmış kirpikler, takma kirpik kadar uzun ve gürdü. Uçlarına kar yağmış gibi beyaz bir madde toplanmıştı. Kirpiklerinin gölgelediği gözleriyse sanki özlem dolu bir ifadeyle donakalmış, üstünü kaplayan sütümsü tabakanın altında, mavi mavi hiçliğe dalmıştı. (...) Karla ıslanmış çürük yaprakların kapladığı toprak zeminde, ıslak ıslak parlayan, koyulu açıklı bir yığın vardı; genç kadının bedeninin tam ortası oyulmuş, o boşlukta her ne varsa çıkarılmış, yere, tam önüne yem gibi atılmıştı. (...) Soluk güneşin altında gümüşten bir tanrıçayı andıran genç kadının ölümü, manzarayla bütünleşmiş ama bir o kadar da akıllara durgunlukverecek bir vahşetle sergilenmişti.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat