9786053003243
494304
https://www.sehadetkitap.com/urun/avukatlik-sozlesmesinde-ucret-1
Avukatlık Sözleşmesinde Ücret
191.40
Adalet Avukatlık Sözleşmesinde Ücret 2.Baskı Adalet Yayıncılık
Avukatlık sözleşmesi doktrinde yer edinmiş olsa da ilk defa hukuk literatürüne 1136 sayılı Avukatlık Kanununda değişiklik yapılmasını öngören 4667 sayılı kanun ile girmiştir. Avukatlık Kanununun 163 vd. maddelerince düzenlenen avukatlık sözleşmesi uyarınca artık avukat ile iş sahibi arasında çıkacak olan uyuşmazlıklarda hangi hükümlerin uygulanacağı netlik kazanmıştır. Böylece avukat ile iş sahibi arasında çıkabilecek olan ücret uyuşmazlıkları da dahil uyuşmazlıklara öncelikli olarak Avukatlık Kanunu'nun ilgili hükümleri uygulanacaktır.
Bununla birlikte Avukatlık Sözleşmesi her ne kadar 6098 sayılı T.B.K. m. 502 vd. düzenlenen vekalet sözleşmesine benzese de kendine özgü kuralları olan bir sözleşmedir. Dolayısıyla öncelikli olarak uyuşmazlıklarda Avukatlık Kanunu'na, burada uyuşmazlığa ilişkin bir çözüm bulunamadığı takdirde niteliğine uygun düştüğü ölçüde T.B.K. nun vekalet sözleşmesine ilişkin hükümlerine bakılmalıdır. Avukatlık sözleşmesi tam iki tarafa borç yükleyen bir sözleşmedir.
Avukatlık sözleşmesi uyarınca avukat iş sahibine karşı belirli bir hukuki yardımda bulunma borcu altına girerken iş sahibi de avukata ücret ödeme borcu altına girmektedir. Buradaki ücret belirlenebilir bir ücrettir. Dolayısıyla sözleşmenin başında ücret belirlenebileceği gibi daha sonra ücrete ilişkin başkaca bir sözleşme yapılmak suretiyle de belirlenebilir. Avukat iş sahibinden söz konusu ücreti aralarında her hangi bir sözleşme bulunmasa da talep edebilir.
Ücretin sözleşmede bulunmaması sözleşmenin geçerliliğini etkilemediği için sözleşmenin kurucu unsuru değildir. Bu bakımdan T.B.K. nun genel hükümleri uyarınca avukatlık sözleşmesi tarafların rızasına uygun olarak her hangi bir şekle tabi olmadan kurulabilir. Avukat ile iş sahibi bazen yapmış oldukları Avukatlık Sözleşmesine ücrete ilişkin her hangi bir kayıt koymayı unutabilecekleri gibi, ücretin belirlenebilir olmadığı veya yapılmış olan ücret sözleşmesinin geçersiz olduğu durumlarda söz konusu olabilmektedir. Bu durumda avukatlık ücretinin nasıl belirlenebileceği Avukatlık Kanunu'nun 164/IV. maddesinde açıklığa kavuşturulmuştur. Söz konusu düzenleme uyarınca Avukatlık Ücreti yetkili merci tarafından belirlenecektir. Yetkili merci avukatlık ücretini belirlerken davanın değeri para ile ölçülemiyorsa yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde belirtilen değer üzerinden, dava değeri para ile ölçülebiliyorsa yine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde belirtilen ücretten az olmamak koşuluyla dava değerinin %10 u ila %20 si arasında bir bedel belirleyecektir.
Avukat ile iş sahibi avukatlık sözleşmesi uyarınca serbestçe kararlaştırabildiği ücrete gerek avukatlık kanununda gerekse başkaca kanunlarda bir kısım sınırlamalar mevcuttur. Bu sınırlamalar; avukatın ücretsiz dava almaması, dava sonucuna katılamaması, ihtilaflı şeyin ücret olarak kararlaştırılamaması, ücretin belli bir işle sınırlanması, asgari ücret tarifesinde gösterilen miktarın altına inilmemesi ve dava veya hükmolunacak şeyin değerinin %25'inden fazla bir oran üzerinden ücretin kararlaştırılamamasıdır.
Adalet Avukatlık Sözleşmesinde Ücret 2.Baskı Adalet Yayıncılık
Avukatlık sözleşmesi doktrinde yer edinmiş olsa da ilk defa hukuk literatürüne 1136 sayılı Avukatlık Kanununda değişiklik yapılmasını öngören 4667 sayılı kanun ile girmiştir. Avukatlık Kanununun 163 vd. maddelerince düzenlenen avukatlık sözleşmesi uyarınca artık avukat ile iş sahibi arasında çıkacak olan uyuşmazlıklarda hangi hükümlerin uygulanacağı netlik kazanmıştır. Böylece avukat ile iş sahibi arasında çıkabilecek olan ücret uyuşmazlıkları da dahil uyuşmazlıklara öncelikli olarak Avukatlık Kanunu'nun ilgili hükümleri uygulanacaktır.
Bununla birlikte Avukatlık Sözleşmesi her ne kadar 6098 sayılı T.B.K. m. 502 vd. düzenlenen vekalet sözleşmesine benzese de kendine özgü kuralları olan bir sözleşmedir. Dolayısıyla öncelikli olarak uyuşmazlıklarda Avukatlık Kanunu'na, burada uyuşmazlığa ilişkin bir çözüm bulunamadığı takdirde niteliğine uygun düştüğü ölçüde T.B.K. nun vekalet sözleşmesine ilişkin hükümlerine bakılmalıdır. Avukatlık sözleşmesi tam iki tarafa borç yükleyen bir sözleşmedir.
Avukatlık sözleşmesi uyarınca avukat iş sahibine karşı belirli bir hukuki yardımda bulunma borcu altına girerken iş sahibi de avukata ücret ödeme borcu altına girmektedir. Buradaki ücret belirlenebilir bir ücrettir. Dolayısıyla sözleşmenin başında ücret belirlenebileceği gibi daha sonra ücrete ilişkin başkaca bir sözleşme yapılmak suretiyle de belirlenebilir. Avukat iş sahibinden söz konusu ücreti aralarında her hangi bir sözleşme bulunmasa da talep edebilir.
Ücretin sözleşmede bulunmaması sözleşmenin geçerliliğini etkilemediği için sözleşmenin kurucu unsuru değildir. Bu bakımdan T.B.K. nun genel hükümleri uyarınca avukatlık sözleşmesi tarafların rızasına uygun olarak her hangi bir şekle tabi olmadan kurulabilir. Avukat ile iş sahibi bazen yapmış oldukları Avukatlık Sözleşmesine ücrete ilişkin her hangi bir kayıt koymayı unutabilecekleri gibi, ücretin belirlenebilir olmadığı veya yapılmış olan ücret sözleşmesinin geçersiz olduğu durumlarda söz konusu olabilmektedir. Bu durumda avukatlık ücretinin nasıl belirlenebileceği Avukatlık Kanunu'nun 164/IV. maddesinde açıklığa kavuşturulmuştur. Söz konusu düzenleme uyarınca Avukatlık Ücreti yetkili merci tarafından belirlenecektir. Yetkili merci avukatlık ücretini belirlerken davanın değeri para ile ölçülemiyorsa yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde belirtilen değer üzerinden, dava değeri para ile ölçülebiliyorsa yine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde belirtilen ücretten az olmamak koşuluyla dava değerinin %10 u ila %20 si arasında bir bedel belirleyecektir.
Avukat ile iş sahibi avukatlık sözleşmesi uyarınca serbestçe kararlaştırabildiği ücrete gerek avukatlık kanununda gerekse başkaca kanunlarda bir kısım sınırlamalar mevcuttur. Bu sınırlamalar; avukatın ücretsiz dava almaması, dava sonucuna katılamaması, ihtilaflı şeyin ücret olarak kararlaştırılamaması, ücretin belli bir işle sınırlanması, asgari ücret tarifesinde gösterilen miktarın altına inilmemesi ve dava veya hükmolunacak şeyin değerinin %25'inden fazla bir oran üzerinden ücretin kararlaştırılamamasıdır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.