Ateistler Konuşabilir Mi? ;Politik ve Karşı- Hegemonik Bir Kimliğe Kulak Vermek

Stok Kodu:
9786258032291
Boyut:
160-240-
Sayfa Sayısı:
320
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2021-11-17
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
%33 indirimli
260,00TL
174,20TL
Havale/EFT ile: 170,72TL
9786258032291
541862
Ateistler Konuşabilir Mi? ;Politik ve Karşı- Hegemonik Bir Kimliğe Kulak Vermek
Ateistler Konuşabilir Mi? ;Politik ve Karşı- Hegemonik Bir Kimliğe Kulak Vermek
174.20
Spivak'ın ‘Madunlar Konuşabilir mi?' isimli çalışmasından ilhamla hareket eden bu araştırma, madun külliyatında egemen olan ‘suskunluk' paradigmasını Karikateist içindeki edimsözsel etkinliklere bakarak yeniden düşünmeyi ve sosyal medyanın gerçekten de geleneksel güç ilişkilerinin tahkim ettiği tarihsel blokta madunlar lehine bir kırılma yaratıp yaratmadığını anlamayı deneyecektir. Sosyal medya, araştırmadaki bu deneysellik nedeniyle söylemsel bir mücadele alanı ve madun bilincindeki kodların söküm yeri olarak ilave tanımlarla anılacaktır. Yenilikçi teorik sınamaları ve konvansiyonel teorik kabulleri sarsma kalkışması nedeniyle önem arz eden bu araştırma ayrıca, Yeni Ateist kimlik söyleminin yüklü olduğu İslamofobinin ‘yerlileştirilmesi' anomalisini irdelemesi bakımından da bir dizi yenilikler barındırır. Çünkü Batının kendini Batılı olarak kurabilmesinin sentetik söylemsel kaynakları arasında yer alan İslamofobi, Kıta Avrupasında dillendirildiğinde şaşkınlıkla karşılanmaz. Fakat, Türk vatandaşlık kimliğini taşıdıklarına ilişkin güçlü göstergeler bulunan (isim, dil, kültür) kişilerin İslamofobi söylemleri üretmeleri, Oryantalist düşüncenin bir coğrafya meselesi olmadığını bir kez daha kanıtlar.
Spivak'ın ‘Madunlar Konuşabilir mi?' isimli çalışmasından ilhamla hareket eden bu araştırma, madun külliyatında egemen olan ‘suskunluk' paradigmasını Karikateist içindeki edimsözsel etkinliklere bakarak yeniden düşünmeyi ve sosyal medyanın gerçekten de geleneksel güç ilişkilerinin tahkim ettiği tarihsel blokta madunlar lehine bir kırılma yaratıp yaratmadığını anlamayı deneyecektir. Sosyal medya, araştırmadaki bu deneysellik nedeniyle söylemsel bir mücadele alanı ve madun bilincindeki kodların söküm yeri olarak ilave tanımlarla anılacaktır. Yenilikçi teorik sınamaları ve konvansiyonel teorik kabulleri sarsma kalkışması nedeniyle önem arz eden bu araştırma ayrıca, Yeni Ateist kimlik söyleminin yüklü olduğu İslamofobinin ‘yerlileştirilmesi' anomalisini irdelemesi bakımından da bir dizi yenilikler barındırır. Çünkü Batının kendini Batılı olarak kurabilmesinin sentetik söylemsel kaynakları arasında yer alan İslamofobi, Kıta Avrupasında dillendirildiğinde şaşkınlıkla karşılanmaz. Fakat, Türk vatandaşlık kimliğini taşıdıklarına ilişkin güçlü göstergeler bulunan (isim, dil, kültür) kişilerin İslamofobi söylemleri üretmeleri, Oryantalist düşüncenin bir coğrafya meselesi olmadığını bir kez daha kanıtlar.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat