9789755338996
456118
https://www.sehadetkitap.com/urun/asla-unutamam-nikolay-buharinin-karisinin-anilari
Asla Unutamam - Nikolay Buharin'in Karısının Anıları
201.60
"Bir kere daha Yejov'a ne olduğunu öğrenmeye çalıştım,
fakat Beria, burada yalnızca onun soru sorabileceğini söyledi bana.
‘Beni infaz mı edeceksiniz?'
‘Bu senin nasıl bir tutum takınacağına bağlı.'
...
Beria, kaşlarını çatıp bir süre sessizce beni inceledi. Sonunda şöyle dedi:
‘Kimi kurtarmaya çalışıyorsun, Anna Yurieyevna? Bir kere, Nikolay İvanoviç (Buharin) artık aramızda değil. Artık kendini kurtarmalısın!' ‘Vicdanımı temiz tutmaya çalışıyorum!' ‘Boş ver vicdanını!' dedi. ‘Çok fazla boşboğazlık ediyorsun! Yaşamak istiyorsan Buharin hakkında çeneni kapat! Eğer çeneni kapatmazsan sana olacak budur işte.' Sağ başparmağını şakağına götürdü. ‘Çeneni kapatacağına söz veriyor musun?' Bu bir sorudan çok bir emirdi adeta, şimdiden benim için söz verilmiş gibi gözlerimin içine bakıyordu. Sanki o anda hayatıma son verilmiş gibi hissettim, acaba hâlâ nefes alıyor muydum, acaba kalbim hâlâ çarpıyor muydu?"
Bolşevik liderlerden Yuri M. Larin'in kızı olan, Ekim Devrimi sonrası Sovyetler Birliği'nde, Bolşevik çevreler içinde yetişen Anna Larina, babasının arkadaşı Nikolay Buharin'le, 1934 yılında, kendisi yirmi Buharin kırk altı yaşındayken evlenir. Buharin'in iktidardan düştüğü ve Stalin tarafından köşeye sıkıştırıldığı en bunalımlı yıllarında, Kremlin'deki küçük dairelerinde, tutuklandığı 1937 yılına kadar onunla her şeyi anbean paylaşır. Çok geçmeden kendisi de tutuklanır ve transit kampların hücrelerinde iki yıl geçirdikten sonra, Buharin'in 1939'da idam edilmesinin ardından Moskova'ya getirilip o sırada tasfiye edilmiş NKVD şefi Yejov'un yerini almış Beria'nın karşısına çıkarılır. Yukarıdaki sahne, Anna Larina'nın, her sayfası şaşkınlık yaratan ve düşündüren olaylarla dolu anılarının en ilginç sahnelerinden biridir.
Anna Larina'nın anıları, 1920'lerden 1980'lere kadar, başta kadın ve çocuklar olmak üzere suçlananların yakınlarından haksızlığa uğramış on binlerce insanın kahır dolu hayatlarının izini sürerken, sizleri Stalin döneminin toplama kamplarında, hapishanelerinde ve sonrasındaki uzun rehabilitasyon mücadelesinde trajik bir yolculuğa çıkarıyor.
Yürek acısını göze alabilenler için...
"Bir kere daha Yejov'a ne olduğunu öğrenmeye çalıştım,
fakat Beria, burada yalnızca onun soru sorabileceğini söyledi bana.
‘Beni infaz mı edeceksiniz?'
‘Bu senin nasıl bir tutum takınacağına bağlı.'
...
Beria, kaşlarını çatıp bir süre sessizce beni inceledi. Sonunda şöyle dedi:
‘Kimi kurtarmaya çalışıyorsun, Anna Yurieyevna? Bir kere, Nikolay İvanoviç (Buharin) artık aramızda değil. Artık kendini kurtarmalısın!' ‘Vicdanımı temiz tutmaya çalışıyorum!' ‘Boş ver vicdanını!' dedi. ‘Çok fazla boşboğazlık ediyorsun! Yaşamak istiyorsan Buharin hakkında çeneni kapat! Eğer çeneni kapatmazsan sana olacak budur işte.' Sağ başparmağını şakağına götürdü. ‘Çeneni kapatacağına söz veriyor musun?' Bu bir sorudan çok bir emirdi adeta, şimdiden benim için söz verilmiş gibi gözlerimin içine bakıyordu. Sanki o anda hayatıma son verilmiş gibi hissettim, acaba hâlâ nefes alıyor muydum, acaba kalbim hâlâ çarpıyor muydu?"
Bolşevik liderlerden Yuri M. Larin'in kızı olan, Ekim Devrimi sonrası Sovyetler Birliği'nde, Bolşevik çevreler içinde yetişen Anna Larina, babasının arkadaşı Nikolay Buharin'le, 1934 yılında, kendisi yirmi Buharin kırk altı yaşındayken evlenir. Buharin'in iktidardan düştüğü ve Stalin tarafından köşeye sıkıştırıldığı en bunalımlı yıllarında, Kremlin'deki küçük dairelerinde, tutuklandığı 1937 yılına kadar onunla her şeyi anbean paylaşır. Çok geçmeden kendisi de tutuklanır ve transit kampların hücrelerinde iki yıl geçirdikten sonra, Buharin'in 1939'da idam edilmesinin ardından Moskova'ya getirilip o sırada tasfiye edilmiş NKVD şefi Yejov'un yerini almış Beria'nın karşısına çıkarılır. Yukarıdaki sahne, Anna Larina'nın, her sayfası şaşkınlık yaratan ve düşündüren olaylarla dolu anılarının en ilginç sahnelerinden biridir.
Anna Larina'nın anıları, 1920'lerden 1980'lere kadar, başta kadın ve çocuklar olmak üzere suçlananların yakınlarından haksızlığa uğramış on binlerce insanın kahır dolu hayatlarının izini sürerken, sizleri Stalin döneminin toplama kamplarında, hapishanelerinde ve sonrasındaki uzun rehabilitasyon mücadelesinde trajik bir yolculuğa çıkarıyor.
Yürek acısını göze alabilenler için...
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.