9786059020534
419531
https://www.sehadetkitap.com/urun/ask-butun-yalnizliklarin-anasidir
Aşk Bütün Yalnızlıkların Anasıdır
111.60
Ali Murat İrat, Birgün'ün çok "paylaşılan" köşe yazarlarından...
Aşk Bütün Yalnızlıkların Anasıdır kitabıyla devrime, aşka ve ölüme sesleniyor, birçoğumuzun iç hesaplaşmalarını felsefi aforizmalarla paylaşıyor. "Sussam mı, konuşsam mı; haykırsam mı, vakur mu kalsam" diye yutkunduğumuz yerde, sözünü duvara saklıyor, hesaplaşmasını duvarla başlatıp bugün kâğıda döküyor.
"Aşk, ölüm ve devrim"in unutulmaya yüz tutmuş yakın akrabalığından bi' dal alarak sesleniyor bize Ali Murat.
Hiç hissettiniz mi; aşktan kaçışınız, yüzleşme bahanesiyle geceleri duvara yaslanışınız, boğazınızdaki o yumru, burnunuzdaki sızlama, sizi biraz da ölümle burun buruna getirmiyor mu?
Ali Murat İrat, işte tam da burada, tutkudan beslenen ama önce rutine, sonra kaçışa dönüşüp ölüme sürüklenen aşk ile devrimin kader ortaklığını deşiyor.
Birgün'deki köşesinden gözümüzün ısırdığı yazar, kullandığı cümlelerden çok, seçtiği sinsi kelimelerle dilden dile dolaşmaya devam eden bir sözlük müptelası...
Şimdi o kelimeleri, kâğıttan önce duvara yazdı İrat. Aşkın, ölümün ve devrim düşüncesinin yaşadığı tüm hayalkırıklıklarını, içten içe birbirine benzeyen kaderlerini, hatta ortak çıkış yollarını, ilk defa geceyarıları duvarlara konuştu, duvarla yüzleşti. Yüzleşmenin birden değil, yavaşça soyan çıplaklığına teslim oldu, duvarın soğuk yüzüne ağzına geldiği gibi haykırdı, yüzü kızarıncaya, duvarı ziftleyinceye kadar konuştu.
Şu dünyada gündüz gözüyle ne kadar pislik yaşıyorsak, ne kadar iğrençliği tadıyorsak, Ali Murat bunlara saydırmak için akşamın çökmesine razı oldu, sabahki kaçışlarını geceye doldurdu.
Kölenizken efendiniz, askeriniz sanırken birden komutanınız olan, sinir nöbetlerinizde silahınıza sürekli doldur boşalt yaptırıp da içine bir türlü o son kurşunu koydurmayan bir sert duvara dert yandınız mı?
İnsana söylenemeyen ağır sözü, suratlara haykırılamayan öfkeyi önce duvara konuştu İrat. Okudukça duvara mı, size mi, yoksa her birimiz gibi kendine mi konuşuyor, kararsızlığınız artacak. Belki de ilk defa kararsızlık, sizi kendi duvarınıza çarpacak, ilk defa arafta olmak işinize yarayacak.
Bu kitapla "karamsarlığın" ilacını hiç beklemediğimiz yerden, "kararsızlık"tan alacağız.
Aşk Bütün Yalnızlıkların Anasıdır, ne aşk, ne duvar, ne de ölümden; kısacası yaşamın hiçbir zerresinden vazgeçmeden yazılmış bir felsefi dertleşme metni.
Ali Murat İrat, Birgün'ün çok "paylaşılan" köşe yazarlarından...
Aşk Bütün Yalnızlıkların Anasıdır kitabıyla devrime, aşka ve ölüme sesleniyor, birçoğumuzun iç hesaplaşmalarını felsefi aforizmalarla paylaşıyor. "Sussam mı, konuşsam mı; haykırsam mı, vakur mu kalsam" diye yutkunduğumuz yerde, sözünü duvara saklıyor, hesaplaşmasını duvarla başlatıp bugün kâğıda döküyor.
"Aşk, ölüm ve devrim"in unutulmaya yüz tutmuş yakın akrabalığından bi' dal alarak sesleniyor bize Ali Murat.
Hiç hissettiniz mi; aşktan kaçışınız, yüzleşme bahanesiyle geceleri duvara yaslanışınız, boğazınızdaki o yumru, burnunuzdaki sızlama, sizi biraz da ölümle burun buruna getirmiyor mu?
Ali Murat İrat, işte tam da burada, tutkudan beslenen ama önce rutine, sonra kaçışa dönüşüp ölüme sürüklenen aşk ile devrimin kader ortaklığını deşiyor.
Birgün'deki köşesinden gözümüzün ısırdığı yazar, kullandığı cümlelerden çok, seçtiği sinsi kelimelerle dilden dile dolaşmaya devam eden bir sözlük müptelası...
Şimdi o kelimeleri, kâğıttan önce duvara yazdı İrat. Aşkın, ölümün ve devrim düşüncesinin yaşadığı tüm hayalkırıklıklarını, içten içe birbirine benzeyen kaderlerini, hatta ortak çıkış yollarını, ilk defa geceyarıları duvarlara konuştu, duvarla yüzleşti. Yüzleşmenin birden değil, yavaşça soyan çıplaklığına teslim oldu, duvarın soğuk yüzüne ağzına geldiği gibi haykırdı, yüzü kızarıncaya, duvarı ziftleyinceye kadar konuştu.
Şu dünyada gündüz gözüyle ne kadar pislik yaşıyorsak, ne kadar iğrençliği tadıyorsak, Ali Murat bunlara saydırmak için akşamın çökmesine razı oldu, sabahki kaçışlarını geceye doldurdu.
Kölenizken efendiniz, askeriniz sanırken birden komutanınız olan, sinir nöbetlerinizde silahınıza sürekli doldur boşalt yaptırıp da içine bir türlü o son kurşunu koydurmayan bir sert duvara dert yandınız mı?
İnsana söylenemeyen ağır sözü, suratlara haykırılamayan öfkeyi önce duvara konuştu İrat. Okudukça duvara mı, size mi, yoksa her birimiz gibi kendine mi konuşuyor, kararsızlığınız artacak. Belki de ilk defa kararsızlık, sizi kendi duvarınıza çarpacak, ilk defa arafta olmak işinize yarayacak.
Bu kitapla "karamsarlığın" ilacını hiç beklemediğimiz yerden, "kararsızlık"tan alacağız.
Aşk Bütün Yalnızlıkların Anasıdır, ne aşk, ne duvar, ne de ölümden; kısacası yaşamın hiçbir zerresinden vazgeçmeden yazılmış bir felsefi dertleşme metni.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.