Ariflerin Satrancı Osmanlı Satrancı

Stok Kodu:
9280000011065
Boyut:
370-260-0
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2019-03-06
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%8 indirimli
210,00TL
193,20TL
Havale/EFT ile: 189,34TL
9280000011065
651715
Ariflerin Satrancı Osmanlı Satrancı
Ariflerin Satrancı Osmanlı Satrancı
193.20
Şehzadelerin Oyunu Osmanlı Satrancı (Ariflerin Satrancı) Uygulamalı Eğitici Eğlenceli Aile Oyun Seti %100 Yerli Çin İşi Değil Osmanlı İşi İçimizden Geldiği Gibi Küçük Çocuklarımızın d severek Oynayabilmesi için Özel Olarak Günümüze Uyarlanan Tasarımıyla Hazırlanmıştır. Oyunumuz Türkçe açıklamalıdır, ayrıntılı Kurallar Kutu içinde. 1200'lü yıllarda yapılan Osmanlı Satrancı ilk kez Muhiddin İbnül Arabi'nin öğrencilerini yetiştirmek üzere seferdeyken hazırladığı bilinen etkileyici bir oyundur. Bu oyunu öğrencilerine öğrettiğinde onların ilerleyen yıllarda karakter gelişimi ve olgunlaşması yönünde çok etkili davranmalarına vesile olduğunu görmüştür. Yıllar içinde birçok medresede öğrenciler için hem ders hem de oyun gereci olmuş, Osmanlı Şehzedeleri'nin eğitimlerinde de kullanılmıştır. Bu oyunu oynayanlar arasında; Şeyh Edebali ile oynayan Osman Gazi, Osmanlı İmparatorluğunun temellerini atmış, Fatih Sultan Mehmet alınamaz denilen Bizans'ı Yavuz Sultan Selim de geçilemez denilen Sina çölünü ordusu ile geçerek Mısır'ı fethetmişlerdir. Mimar Sinan muhteşem mimari şaheserleri yapmış, Piri Reis dünya haritasını çizmiş, Mehmet Akif ve Necip Fazıl gibi insanlar edebiyat ve şiir üstadı olmuşlardır. Şimdi ise bizlere unutturulan 700 yıllık geçmişi olan bu akıl ve zeka oyununu yeni Fatihler, yeni Yavuzlar yetişmesi dileği ile sizlerin ve çocuklarımızın kullanımına sunuyoruz. Dünyada ve ahirette VİSAL'e ulaşabilmeniz dileği ile... İyi eğlenceler.... Sevgili Anne Babalar Her anne baba hiç şüphesiz ki, çocuklarını en güzel şekilde yetiştirmek, onları başarılı ve mutlu birer fert olarak görmek ister. Fakat burada önemli olan husus çocukların dar bir zaman ve zeminde sadece dünyevî başarı ve mutluluğunun değil, ebedî saadetinin hedeflenmesi ve asla göz ardı edilmemesi gerektiğidir. Anne ve babalar sevgi ve şefkatlerini doğru bir şekilde kullanmalıdırlar. Onların derdiyle hem dert olmak, şefkatin gereği olarak, her yaş ve dönemde samimiyetle ilgilenmek, gerekli yardım ve rehberliği yapabilmek, onları dinleyebilmek ve anlamaya çalışmak büyük bir önem taşımaktadır. Saçının bir telini, bir tebessümünü dünyalara değişmeyeceğimiz yavrularımıza ve gençlerimize gerekli zamanı ayırmak, onlarla ciddî şekilde ilgilenmek mecburiyeti vardır. Anne, baba ve diğer aile bireyleri çocuklara ve gençlere sadece öğüt vererek değil, dinî ve ahlâkî değerleri bizzat yaşayarak iyi örnek olmalıdırlar. Küçüklüğünde iman dersi almayan bir çocuk, daha sonra pek zor bir şekilde iman ve İslâm'ın esaslarını ruhuna sindirebilir. Ariflerin Satrancı'nı Üstad Necip Fazıl Kısakürek şu şekilde anlatır: "Şeyh-i Ekber Muhiddin-i Arabi Hazretlerimin (1165-1240) Şatranc-ı Urefa isimli meşhur mağfiret yolu tablosunda birtakım küçük yılanlar vardır ki, kötü huyları temsil eder ve insanı mütemadiyen aşağı kademelere düşürür. Yılanlı mıntıka geçildikten sonra da birtakım oklar vardır ki, iyi huyları temsil eder ve insanı mütemadiyen üstün kademelere uçurur. Fakat gurur, bu tabloda, her tehlike bittikten ve en üstün derece elde edildikten sonra kalan muazzam bir yılandır ki, başı kemalin taa yanında, kuyruğu da zevalin taa dibindedir. Bu yılanın başına basan, göğün yedinci katından yerin yedinci katına düşer ve mahvolur. İşin hakikatini ancak Allah (C.C) bilir."
Şehzadelerin Oyunu Osmanlı Satrancı (Ariflerin Satrancı) Uygulamalı Eğitici Eğlenceli Aile Oyun Seti %100 Yerli Çin İşi Değil Osmanlı İşi İçimizden Geldiği Gibi Küçük Çocuklarımızın d severek Oynayabilmesi için Özel Olarak Günümüze Uyarlanan Tasarımıyla Hazırlanmıştır. Oyunumuz Türkçe açıklamalıdır, ayrıntılı Kurallar Kutu içinde. 1200'lü yıllarda yapılan Osmanlı Satrancı ilk kez Muhiddin İbnül Arabi'nin öğrencilerini yetiştirmek üzere seferdeyken hazırladığı bilinen etkileyici bir oyundur. Bu oyunu öğrencilerine öğrettiğinde onların ilerleyen yıllarda karakter gelişimi ve olgunlaşması yönünde çok etkili davranmalarına vesile olduğunu görmüştür. Yıllar içinde birçok medresede öğrenciler için hem ders hem de oyun gereci olmuş, Osmanlı Şehzedeleri'nin eğitimlerinde de kullanılmıştır. Bu oyunu oynayanlar arasında; Şeyh Edebali ile oynayan Osman Gazi, Osmanlı İmparatorluğunun temellerini atmış, Fatih Sultan Mehmet alınamaz denilen Bizans'ı Yavuz Sultan Selim de geçilemez denilen Sina çölünü ordusu ile geçerek Mısır'ı fethetmişlerdir. Mimar Sinan muhteşem mimari şaheserleri yapmış, Piri Reis dünya haritasını çizmiş, Mehmet Akif ve Necip Fazıl gibi insanlar edebiyat ve şiir üstadı olmuşlardır. Şimdi ise bizlere unutturulan 700 yıllık geçmişi olan bu akıl ve zeka oyununu yeni Fatihler, yeni Yavuzlar yetişmesi dileği ile sizlerin ve çocuklarımızın kullanımına sunuyoruz. Dünyada ve ahirette VİSAL'e ulaşabilmeniz dileği ile... İyi eğlenceler.... Sevgili Anne Babalar Her anne baba hiç şüphesiz ki, çocuklarını en güzel şekilde yetiştirmek, onları başarılı ve mutlu birer fert olarak görmek ister. Fakat burada önemli olan husus çocukların dar bir zaman ve zeminde sadece dünyevî başarı ve mutluluğunun değil, ebedî saadetinin hedeflenmesi ve asla göz ardı edilmemesi gerektiğidir. Anne ve babalar sevgi ve şefkatlerini doğru bir şekilde kullanmalıdırlar. Onların derdiyle hem dert olmak, şefkatin gereği olarak, her yaş ve dönemde samimiyetle ilgilenmek, gerekli yardım ve rehberliği yapabilmek, onları dinleyebilmek ve anlamaya çalışmak büyük bir önem taşımaktadır. Saçının bir telini, bir tebessümünü dünyalara değişmeyeceğimiz yavrularımıza ve gençlerimize gerekli zamanı ayırmak, onlarla ciddî şekilde ilgilenmek mecburiyeti vardır. Anne, baba ve diğer aile bireyleri çocuklara ve gençlere sadece öğüt vererek değil, dinî ve ahlâkî değerleri bizzat yaşayarak iyi örnek olmalıdırlar. Küçüklüğünde iman dersi almayan bir çocuk, daha sonra pek zor bir şekilde iman ve İslâm'ın esaslarını ruhuna sindirebilir. Ariflerin Satrancı'nı Üstad Necip Fazıl Kısakürek şu şekilde anlatır: "Şeyh-i Ekber Muhiddin-i Arabi Hazretlerimin (1165-1240) Şatranc-ı Urefa isimli meşhur mağfiret yolu tablosunda birtakım küçük yılanlar vardır ki, kötü huyları temsil eder ve insanı mütemadiyen aşağı kademelere düşürür. Yılanlı mıntıka geçildikten sonra da birtakım oklar vardır ki, iyi huyları temsil eder ve insanı mütemadiyen üstün kademelere uçurur. Fakat gurur, bu tabloda, her tehlike bittikten ve en üstün derece elde edildikten sonra kalan muazzam bir yılandır ki, başı kemalin taa yanında, kuyruğu da zevalin taa dibindedir. Bu yılanın başına basan, göğün yedinci katından yerin yedinci katına düşer ve mahvolur. İşin hakikatini ancak Allah (C.C) bilir."
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat