Arama ve Elkoyma

Stok Kodu:
9786052642078
Boyut:
160-235-0
Sayfa Sayısı:
558
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
5
Basım Tarihi:
2023-04-26
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
1.Hamur
Dili:
Türkçe
%13 indirimli
621,00TL
540,27TL
Havale/EFT ile: 486,24TL
9786052642078
601634
Arama ve Elkoyma
Arama ve Elkoyma
540.27
Yeni Ceza Muhakemesi Kanunu'nda (CMK) yetkileri kısıtlandığı için, suçla mücadelede yetersiz kalındığından yakınan polisin tutumu, bazı olaylarda suçluları izlemekle yetinme boyutlarına ulaştı. Bunun son örneği, Adana'da yaşandı. İhbar üzerine bir hırsızın girip, lambalarını bile yaktığı Hurmalı Mahallesindeki evin önüne gelen polis, ev sahibini bulamayınca “arama izni bulunmadığı” gerekçesiyle olay yerinden ayrıldı. Ancak mahalleli “Polis İmdat” hattı 155'i arayarak hırsızın hâlâ evde olduğunu bildirince tekrar olay yerine gelen ekipler, çatılara çıkarak hırsız aradı. Demir parmaklıklarla kapalı olduğu için hırsızın bulunduğu kata giremeyen polisler, evin içinde dolaşan hırsızı da gördüler. “Dışarı Çık” çağrılarından sonuç alamayan polis, pencereden taş atarak hırsızı dışarı kaçırmaya çalıştı. Hırsız da polise, attığı taşları geri fırlatarak yanıt verdi. Bir süre sonra evden ses gelmeyince hırsızın kaçmış olabileceğini düşünerek tekrar karakola dönen polis memurları, yeni yasanın ellerini kollarını bağladığını iddia ederek, “Ev sahibinin rızası olmadan girmemiz yasak. Kapıyı kırsak suç işlerdik. Hırsız dalga geçti” dediler. – “İki örnek olay daha olmuştu” başlıklı haberde ise geçen hafta başında Adana'da bindiği belediye otobüsünde cep telefonu çalınan H. K., şoförü uyararak, aracı Emniyet Müdürlüğü önüne çektirip kapıları kapattı. H. K.'in, bir yolcudan aldığı cep telefonuyla numarasını çevirdi. İki kez çalan telefon, sonra kapandı. Otobüse gelen polis ise, “Yasa gereği yolcuları arayamayız” diyerek, hırsızı gören olup olmadığını sormakla yetindi. Olumsuz yanıt alan polis, şoföre devam (yola) etmesini söyledi. İfadesi alınan ise, mağdur H.K. oldu. İstanbul Kadıköy'de de, 21 Haziran gecesi otomobil çalmaktan 3 kişinin peşine düşen polis, zanlılardan E.S. ve B.A.'yı yakaladı. Ancak, ailesinin evine giren S.Y. hakkında, içeri girme izni için savcıdan istenen izin 3 saat sonra geldi. İzin ev sahibine tebliğ edildiğinde S.Y. kaçmıştı. Söz konusu metin, Adana'da polisler, bir hırsızı girdiği evde kıstırdılar. Ama, “Yeni CMK'ya göre arama iznimiz yok” deyip, hırsızla bir süre “taşlaştılar” ve karakola döndüler alt başlığı altında haber Milliyet Gaztesi'nin 25 Ağustos 2005 tarihli nüshasında “ Polis, hırsıza seyirci kaldı” başlıklı haberinden alıntı yapılmıştır. Koruma tedbirlerinin mahiyeti ve uygulama şartları bilinmeden hareket edilmesi halinde nasıl olumsuz sonuçlar doğuracağının kanıtı olan bu haberden hareketle hazırlanan bu eserde uygulamada önemli bir yere sahip olan arama ve elkoyma koruma tedbirlerinin uygulama şartları inceleme konusu yapılmıştır.
Yeni Ceza Muhakemesi Kanunu'nda (CMK) yetkileri kısıtlandığı için, suçla mücadelede yetersiz kalındığından yakınan polisin tutumu, bazı olaylarda suçluları izlemekle yetinme boyutlarına ulaştı. Bunun son örneği, Adana'da yaşandı. İhbar üzerine bir hırsızın girip, lambalarını bile yaktığı Hurmalı Mahallesindeki evin önüne gelen polis, ev sahibini bulamayınca “arama izni bulunmadığı” gerekçesiyle olay yerinden ayrıldı. Ancak mahalleli “Polis İmdat” hattı 155'i arayarak hırsızın hâlâ evde olduğunu bildirince tekrar olay yerine gelen ekipler, çatılara çıkarak hırsız aradı. Demir parmaklıklarla kapalı olduğu için hırsızın bulunduğu kata giremeyen polisler, evin içinde dolaşan hırsızı da gördüler. “Dışarı Çık” çağrılarından sonuç alamayan polis, pencereden taş atarak hırsızı dışarı kaçırmaya çalıştı. Hırsız da polise, attığı taşları geri fırlatarak yanıt verdi. Bir süre sonra evden ses gelmeyince hırsızın kaçmış olabileceğini düşünerek tekrar karakola dönen polis memurları, yeni yasanın ellerini kollarını bağladığını iddia ederek, “Ev sahibinin rızası olmadan girmemiz yasak. Kapıyı kırsak suç işlerdik. Hırsız dalga geçti” dediler. – “İki örnek olay daha olmuştu” başlıklı haberde ise geçen hafta başında Adana'da bindiği belediye otobüsünde cep telefonu çalınan H. K., şoförü uyararak, aracı Emniyet Müdürlüğü önüne çektirip kapıları kapattı. H. K.'in, bir yolcudan aldığı cep telefonuyla numarasını çevirdi. İki kez çalan telefon, sonra kapandı. Otobüse gelen polis ise, “Yasa gereği yolcuları arayamayız” diyerek, hırsızı gören olup olmadığını sormakla yetindi. Olumsuz yanıt alan polis, şoföre devam (yola) etmesini söyledi. İfadesi alınan ise, mağdur H.K. oldu. İstanbul Kadıköy'de de, 21 Haziran gecesi otomobil çalmaktan 3 kişinin peşine düşen polis, zanlılardan E.S. ve B.A.'yı yakaladı. Ancak, ailesinin evine giren S.Y. hakkında, içeri girme izni için savcıdan istenen izin 3 saat sonra geldi. İzin ev sahibine tebliğ edildiğinde S.Y. kaçmıştı. Söz konusu metin, Adana'da polisler, bir hırsızı girdiği evde kıstırdılar. Ama, “Yeni CMK'ya göre arama iznimiz yok” deyip, hırsızla bir süre “taşlaştılar” ve karakola döndüler alt başlığı altında haber Milliyet Gaztesi'nin 25 Ağustos 2005 tarihli nüshasında “ Polis, hırsıza seyirci kaldı” başlıklı haberinden alıntı yapılmıştır. Koruma tedbirlerinin mahiyeti ve uygulama şartları bilinmeden hareket edilmesi halinde nasıl olumsuz sonuçlar doğuracağının kanıtı olan bu haberden hareketle hazırlanan bu eserde uygulamada önemli bir yere sahip olan arama ve elkoyma koruma tedbirlerinin uygulama şartları inceleme konusu yapılmıştır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat