9786259881003
644851
https://www.sehadetkitap.com/urun/araftakiler-sibiryada-esir-kalan-mehmetcilerin-drami
Araftakiler ;Sibirya'da Esir Kalan Mehmetçilerin Dramı
102.30
1.Dünya Savaşı sırasında Kafkas (Doğu cephesi) ve diğer cephelerde Mehmetçiklerden 60-65 bin kadarı Rusların eline esir düşerken bunların çoğu ülkenin iç kesimlerine ve bir kısmı da Sibirya'ya sevk edilmiştir. 1917 Ekim devriminin ardından İtilaf Devletlerinin de isteğiyle Japonlar Rusya'nın Baykal Gölü'ne kadar olan bölümünü işgal edince Türk esirler bu kez de Japonların eline düşmüştür. Ancak karşı ittifaklarda da olsa Japonlar Osmanlı'ya yol ücreti olan 48 bin poundu göndermesi durumunda esirlerini gönderebileceğini iletir. Ancak bu dönem Osmanlı'nın Mondros'u imzaladığı yani can çekiştiği bir dönemdir. Ancak 1919 yılının sonunda esirler için gerekli parayı tedarik edebilir ve İngiliz hakimiyetindeki Osmanlı Bankası'na yatırır. Ancak İngilizler gelen esirlerin Kurtuluş Savaşı'na katılacağının düşünerek yaklaşık 1 yıl bankada parayı tutarak Osmanlı'yı ve Japonları oyalar. Milletler Cemiyeti'nin ve Japonya ve başka devletlerin de çabaları ile para nihayet Japonlara aktarılır. Ve Heymeymoro adında bir şilep hazırlanarak 65 cm aralıklarla yapılan yataklarla 1.032 Türk esirini İstanbul'a getirilmesi süreci başlatılır. Yolculuk 45 günü sürecek ve esirler İstanbul'daki Osmanlı hükümetine teslim edilecektir. Ancak yolculuğun 43. Günü Meis adası açıklarında gemi Yunanlılar tarafından çevrilerek esirlerin kendilerine teslimi istenir. Japon komutanın ısrarla bunun reddetmesi üzerine Yunan limanlarında aylar sürecek demirden yüzen hapishane günleri başlar ve ancak yaklaşık 6 ay sonra esirlerden 398'i İstanbul'a gönderilir. Geriye kalanlar için 3. Ülke formülü aranır ve sonuçta yaklaşık 9 aylık bekleyişin ardından Türk esirler İtalya'nın azılı suçlularının ve esirlerinin tutulduğu Asinara adasına sevk edilir. Burada da yaklaşık 8 aylık bekleyişin ardından Türk esirleri ancak 1922 yılı Haziran ayında Umut Vapuru ile yurda dönebilir. Yani 1914-1915'te Sarıkamış'ta, Erzurum'da Trabzon'da esir olan Mehmetçiklerin neredeyse dünyanın yarısının dolaşarak 7-8 yıllık süreçte vatana ulaşabilme serüvenini ve ‘Araftaki' durumunu ele alan eser, Türklerin kayıp kuşağı sayılabilecek 1. Dünya Savaşı şehit ve gazilerinden esarete düşenlerin çektikleri sıkıntıları işliyor.
1.Dünya Savaşı sırasında Kafkas (Doğu cephesi) ve diğer cephelerde Mehmetçiklerden 60-65 bin kadarı Rusların eline esir düşerken bunların çoğu ülkenin iç kesimlerine ve bir kısmı da Sibirya'ya sevk edilmiştir. 1917 Ekim devriminin ardından İtilaf Devletlerinin de isteğiyle Japonlar Rusya'nın Baykal Gölü'ne kadar olan bölümünü işgal edince Türk esirler bu kez de Japonların eline düşmüştür. Ancak karşı ittifaklarda da olsa Japonlar Osmanlı'ya yol ücreti olan 48 bin poundu göndermesi durumunda esirlerini gönderebileceğini iletir. Ancak bu dönem Osmanlı'nın Mondros'u imzaladığı yani can çekiştiği bir dönemdir. Ancak 1919 yılının sonunda esirler için gerekli parayı tedarik edebilir ve İngiliz hakimiyetindeki Osmanlı Bankası'na yatırır. Ancak İngilizler gelen esirlerin Kurtuluş Savaşı'na katılacağının düşünerek yaklaşık 1 yıl bankada parayı tutarak Osmanlı'yı ve Japonları oyalar. Milletler Cemiyeti'nin ve Japonya ve başka devletlerin de çabaları ile para nihayet Japonlara aktarılır. Ve Heymeymoro adında bir şilep hazırlanarak 65 cm aralıklarla yapılan yataklarla 1.032 Türk esirini İstanbul'a getirilmesi süreci başlatılır. Yolculuk 45 günü sürecek ve esirler İstanbul'daki Osmanlı hükümetine teslim edilecektir. Ancak yolculuğun 43. Günü Meis adası açıklarında gemi Yunanlılar tarafından çevrilerek esirlerin kendilerine teslimi istenir. Japon komutanın ısrarla bunun reddetmesi üzerine Yunan limanlarında aylar sürecek demirden yüzen hapishane günleri başlar ve ancak yaklaşık 6 ay sonra esirlerden 398'i İstanbul'a gönderilir. Geriye kalanlar için 3. Ülke formülü aranır ve sonuçta yaklaşık 9 aylık bekleyişin ardından Türk esirler İtalya'nın azılı suçlularının ve esirlerinin tutulduğu Asinara adasına sevk edilir. Burada da yaklaşık 8 aylık bekleyişin ardından Türk esirleri ancak 1922 yılı Haziran ayında Umut Vapuru ile yurda dönebilir. Yani 1914-1915'te Sarıkamış'ta, Erzurum'da Trabzon'da esir olan Mehmetçiklerin neredeyse dünyanın yarısının dolaşarak 7-8 yıllık süreçte vatana ulaşabilme serüvenini ve ‘Araftaki' durumunu ele alan eser, Türklerin kayıp kuşağı sayılabilecek 1. Dünya Savaşı şehit ve gazilerinden esarete düşenlerin çektikleri sıkıntıları işliyor.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.