Kurucular, yönetim kurulu üyeleri ve yöneticilerin kanun ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurları ile ihlal etmeleri halinde şirkete, pay sahiplerine ve şirket alacaklılarına karşı hukuki sorumlulukları doğar (TTK m.553/I). Bu sorumluluğu sona erdiren hukuki imkanlardan biri de genel kurul tarafından alınan ibra kararıdır. İbra kararı, yönetim kurulu üyelerinin, yöneticilerin ya da kurucuların ilgili faaliyet döneminde gerçekleştirdikleri iş ve işlemlerin hukuka uygun olduğu ve şirketin yönetim kurulu üyeleri aleyhine sorumluluk davası açmayacağı anlamına gelir. Bunun yanı sıra ibra kararı, karara olumlu oy veren ve ibra kararını bilerek payı iktisap eden pay sahiplerinin dava hakkını sona erdirdiği gibi, ibra tarihinden itibaren 6 ay geçmesiyle birlikte diğer pay sahiplerinin de dolaylı zararları bakımından dava hakkını sona erdirir (TTK m.558/II).
Uygulamaya bakıldığında, yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğuna dair hükümlerin geniş uygulama alanı bulduğu, buna mukabil sorumluluk hukukunun parçası olan ibra müessesesine ilişkin de çok fazla uyuşmazlık olduğu görülmektedir. Bu eserde, doktrin ve yargı kararları ışığında, ibra kararına ilişkin kanuni düzenlemelerdeki eksiklikler tespit edilerek, geçerli bir ibra kararının sahip olması gereken özelliklerin yanı sıra kapsamı ile şartlarına dair çözüm önerileri getirilmeye çalışılmıştır.
Kurucular, yönetim kurulu üyeleri ve yöneticilerin kanun ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurları ile ihlal etmeleri halinde şirkete, pay sahiplerine ve şirket alacaklılarına karşı hukuki sorumlulukları doğar (TTK m.553/I). Bu sorumluluğu sona erdiren hukuki imkanlardan biri de genel kurul tarafından alınan ibra kararıdır. İbra kararı, yönetim kurulu üyelerinin, yöneticilerin ya da kurucuların ilgili faaliyet döneminde gerçekleştirdikleri iş ve işlemlerin hukuka uygun olduğu ve şirketin yönetim kurulu üyeleri aleyhine sorumluluk davası açmayacağı anlamına gelir. Bunun yanı sıra ibra kararı, karara olumlu oy veren ve ibra kararını bilerek payı iktisap eden pay sahiplerinin dava hakkını sona erdirdiği gibi, ibra tarihinden itibaren 6 ay geçmesiyle birlikte diğer pay sahiplerinin de dolaylı zararları bakımından dava hakkını sona erdirir (TTK m.558/II).
Uygulamaya bakıldığında, yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğuna dair hükümlerin geniş uygulama alanı bulduğu, buna mukabil sorumluluk hukukunun parçası olan ibra müessesesine ilişkin de çok fazla uyuşmazlık olduğu görülmektedir. Bu eserde, doktrin ve yargı kararları ışığında, ibra kararına ilişkin kanuni düzenlemelerdeki eksiklikler tespit edilerek, geçerli bir ibra kararının sahip olması gereken özelliklerin yanı sıra kapsamı ile şartlarına dair çözüm önerileri getirilmeye çalışılmıştır.