Anlamın İlk İzleri;Tefsirde Erken Dönem Dil Verilerinin Kronolojik Değeri

Stok Kodu:
9786258094930
Boyut:
135-210-
Sayfa Sayısı:
272
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2022-06-03
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
Kategori:
%35 indirimli
168,00TL
109,20TL
Havale/EFT ile: 98,28TL
Aynı gün kargo
9786258094930
561647
Anlamın İlk İzleri;Tefsirde Erken Dönem Dil Verilerinin Kronolojik Değeri
Anlamın İlk İzleri;Tefsirde Erken Dönem Dil Verilerinin Kronolojik Değeri
109.20
“Kur'ân'ın dili Arapçadır.” Bu meşhur önermenin yanlış olduğu söylenemez; bununla birlikte doğru olması da ancak durağan bir hakikate mutabık olmasıyla mümkündür. Halbuki dil, sürekli olarak değişime uğramakta; zamana ve mekâna göre farklılık göstermektedir. O halde bu önermeye karşılık zihinlerde belirmesi gereken soru şudur: “Hangi Arapça?” Bilindiği üzere Kur'ân'ın ilk muhatapları, on dört asır önce Mekke ve Medine civarında yaşayan insanlardır. Dolayısıyla Kur'ân'ın doğru anlaşılması, bu insanların konuştuğu dile ulaşılmasına bağlıdır. Ancak ne yazık ki bu dile dair nüzul dönemi kaynaklı veriler son derece sınırlıdır. Bu durumda dildeki değişimden asgari düzeyde etkilenmek için nüzul dönemine en yakın verilere ulaşmak gerekmektedir. Bu minvalde nüzul dönemine yakın olan bir dil verisinin uzak olan verilere göre daha değerli olduğu tezini ileri süren bu eser, Kur'ân'ın anlamının ilk ve en eski izlerine hangi kaynaklardan ulaşılacağını tespit ederek bu kaynakların nasıl kullanılacağına ve verilerin nasıl değerlendirilmesi gerektiğine dair bir metot önerisinde bulunmaktadır.
“Kur'ân'ın dili Arapçadır.” Bu meşhur önermenin yanlış olduğu söylenemez; bununla birlikte doğru olması da ancak durağan bir hakikate mutabık olmasıyla mümkündür. Halbuki dil, sürekli olarak değişime uğramakta; zamana ve mekâna göre farklılık göstermektedir. O halde bu önermeye karşılık zihinlerde belirmesi gereken soru şudur: “Hangi Arapça?” Bilindiği üzere Kur'ân'ın ilk muhatapları, on dört asır önce Mekke ve Medine civarında yaşayan insanlardır. Dolayısıyla Kur'ân'ın doğru anlaşılması, bu insanların konuştuğu dile ulaşılmasına bağlıdır. Ancak ne yazık ki bu dile dair nüzul dönemi kaynaklı veriler son derece sınırlıdır. Bu durumda dildeki değişimden asgari düzeyde etkilenmek için nüzul dönemine en yakın verilere ulaşmak gerekmektedir. Bu minvalde nüzul dönemine yakın olan bir dil verisinin uzak olan verilere göre daha değerli olduğu tezini ileri süren bu eser, Kur'ân'ın anlamının ilk ve en eski izlerine hangi kaynaklardan ulaşılacağını tespit ederek bu kaynakların nasıl kullanılacağına ve verilerin nasıl değerlendirilmesi gerektiğine dair bir metot önerisinde bulunmaktadır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat