Ankara Anıtı

Stok Kodu:
9786254494215
Boyut:
120-200-0
Sayfa Sayısı:
136
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2021-12-11
Çeviren:
Çiğdem Dürüşken
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
Kategori:
%32 indirimli
120,00TL
81,60TL
Havale/EFT ile: 79,97TL
9786254494215
543634
Ankara Anıtı
Ankara Anıtı
81.60
Roma'nın ilk imparatoru Augustus, İS 3 Nisan 13'te vasiyetini yazar ve ölümünden dört ay önce Vesta rahibelerine teslim eder. Üç rulo halindeki bu vasiyetin ikinci rulosu, Augustus'un şahsen gerçekleştirdiği hizmetleri anlatan belgedir. İmparator, Res Gestae olarak tanınan bu belgenin tunç levhalarla kazınıp kendi anıt mezarının girişine asılmasını emretmiştir. Ölümünden sonra bu vasiyet yerine getirilir, hatta bu levhalar çoğaltılıp imparatorluğun çeşitli eyaletlerine gönderilerek bütün yurttaşlarca okunması, böylece hem İmparatorun şahsına hem de onun döneminde altın çağını yaşayan imparatorluğa beslenen saygının kat kat artması beklenir. Ne var ki levhalar asıldığı yerde kalmaz ve zaman içinde kaybolur. 16. yüzyılda, Asia Minor'un Ankara kentinde, mermer üzerine Latince ve Yunanca olarak iki dilli yazılmış bir kopyası, Augerius Gislenius Busbequius tarafından keşfedilinceye ve bu keşif sonradan Monumentum Ancyranum (Ankara Anıtı) olarak adlandırılıp epigrafi ve klasik filoloji tarihinin en önemli keşifleri arasında yerini alıncaya değin büyük bir sessizliğe gömülür.
Roma'nın ilk imparatoru Augustus, İS 3 Nisan 13'te vasiyetini yazar ve ölümünden dört ay önce Vesta rahibelerine teslim eder. Üç rulo halindeki bu vasiyetin ikinci rulosu, Augustus'un şahsen gerçekleştirdiği hizmetleri anlatan belgedir. İmparator, Res Gestae olarak tanınan bu belgenin tunç levhalarla kazınıp kendi anıt mezarının girişine asılmasını emretmiştir. Ölümünden sonra bu vasiyet yerine getirilir, hatta bu levhalar çoğaltılıp imparatorluğun çeşitli eyaletlerine gönderilerek bütün yurttaşlarca okunması, böylece hem İmparatorun şahsına hem de onun döneminde altın çağını yaşayan imparatorluğa beslenen saygının kat kat artması beklenir. Ne var ki levhalar asıldığı yerde kalmaz ve zaman içinde kaybolur. 16. yüzyılda, Asia Minor'un Ankara kentinde, mermer üzerine Latince ve Yunanca olarak iki dilli yazılmış bir kopyası, Augerius Gislenius Busbequius tarafından keşfedilinceye ve bu keşif sonradan Monumentum Ancyranum (Ankara Anıtı) olarak adlandırılıp epigrafi ve klasik filoloji tarihinin en önemli keşifleri arasında yerini alıncaya değin büyük bir sessizliğe gömülür.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat