Anatolia

Stok Kodu:
9786056852039
Boyut:
135-195-0
Sayfa Sayısı:
192
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2018-07-10
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%8 indirimli
152,00TL
139,84TL
Havale/EFT ile: 137,04TL
9786056852039
464165
Anatolia
Anatolia
139.84
Ben deniz Abd-i aciz anatolia, Merhaba Hemhalim, ismimin manası, güneşin doğduğu yer demektir. Seni hürmet ve muhabbetim ile selamlıyorum. Beni dikkatli ve kendini benim yerime koyarak okumanı tavsiye ediyorum. Malumun üzere dünya artık Hz.Adem ve Hz. Havvanın dünyası kadar temiz değil. Kabalık ve zorbalık almış başını gidiyor. Papatyalar, güller, karıncalar ve kediler üzülüyor. Neden biz de onlar gibi davranıyoruz? Neden zarif ve naif olmak gülünç bir hale geldi? İnsan, ne zamandan beri taş değilde kalp kırmaya başladı? Güllerin ve andeliblerin sevdası unutuldu. Papatyaların amentüsü yakıldı. Aşk, dünyaya yanlış anlatıldı. Evet dünya çirkinleşti, aşkı bahane ederek kavuşamayanlara ya intiharı öğütlediler, yada kötü söz getirdiler. Oysa ki aşkın kanunlarından olan vuslat, bir sonuç değil, bir sebepti. Kavuşanlarıda rahat bırakmadılar ki. Afilli sözlerle kağıtları kefen, kalemleri hançer, kitapları mezar yaptılar. Sonrada bir kahve ile poz verip, iyiki kavuşamamışlar, dediler. Çirkinlikler ve kötülüklerin arkası kesilmez oldu. Hanımefendiler fıtratlarına karşı ihtilal yaptı. Beyler ise çayları soğuttu, kahveleri şekerli içer oldu. Tüm bunlardan dolayı, bir dünya istiyorum, yeni bir dünya. Papatyaların koparılmadığı, karıncaların ezilmediği, kedilerin incitilmediği ve güller ile andeliblerin sevdasını yeniden hatırlatacak bir dünya. Ancak böyle bir dünyada yaşayabilirim. Onun için hanemizde ve çevremizde papatyalar yetiştirmeliyiz hemhallerim. Unutmayın ki tek hatasız kitap ve kelam, Kur'an-ı Kerim vesselam.
Ben deniz Abd-i aciz anatolia, Merhaba Hemhalim, ismimin manası, güneşin doğduğu yer demektir. Seni hürmet ve muhabbetim ile selamlıyorum. Beni dikkatli ve kendini benim yerime koyarak okumanı tavsiye ediyorum. Malumun üzere dünya artık Hz.Adem ve Hz. Havvanın dünyası kadar temiz değil. Kabalık ve zorbalık almış başını gidiyor. Papatyalar, güller, karıncalar ve kediler üzülüyor. Neden biz de onlar gibi davranıyoruz? Neden zarif ve naif olmak gülünç bir hale geldi? İnsan, ne zamandan beri taş değilde kalp kırmaya başladı? Güllerin ve andeliblerin sevdası unutuldu. Papatyaların amentüsü yakıldı. Aşk, dünyaya yanlış anlatıldı. Evet dünya çirkinleşti, aşkı bahane ederek kavuşamayanlara ya intiharı öğütlediler, yada kötü söz getirdiler. Oysa ki aşkın kanunlarından olan vuslat, bir sonuç değil, bir sebepti. Kavuşanlarıda rahat bırakmadılar ki. Afilli sözlerle kağıtları kefen, kalemleri hançer, kitapları mezar yaptılar. Sonrada bir kahve ile poz verip, iyiki kavuşamamışlar, dediler. Çirkinlikler ve kötülüklerin arkası kesilmez oldu. Hanımefendiler fıtratlarına karşı ihtilal yaptı. Beyler ise çayları soğuttu, kahveleri şekerli içer oldu. Tüm bunlardan dolayı, bir dünya istiyorum, yeni bir dünya. Papatyaların koparılmadığı, karıncaların ezilmediği, kedilerin incitilmediği ve güller ile andeliblerin sevdasını yeniden hatırlatacak bir dünya. Ancak böyle bir dünyada yaşayabilirim. Onun için hanemizde ve çevremizde papatyalar yetiştirmeliyiz hemhallerim. Unutmayın ki tek hatasız kitap ve kelam, Kur'an-ı Kerim vesselam.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat