Allah'ın İsimlerinin Sırları ve Manalarının Keşfi

Stok Kodu:
9786059918220
Boyut:
135-210-0
Sayfa Sayısı:
160
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2017-03-01
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%40 indirimli
130,00TL
78,00TL
Havale/EFT ile: 72,54TL
9786059918220
732647
Allah'ın İsimlerinin Sırları ve Manalarının Keşfi
Allah'ın İsimlerinin Sırları ve Manalarının Keşfi
78.00
Muhyiddin İbn Arabî'ye göre insan ve genel olarak kâinat ilâhî isimlerin bilinmesi ve tecelli etmesine vesile olmuştur. Kulun, çeşitli halleri ilâhî isimlerin farklı tecellileriyle bağlantılıdır. Bir insanın Hakkı müşâhede ve tanıması hangi ilâhî isimle gerçekleşirse, Hak kendisine o isimle tecelli eder ve o ismin kulu diye nitelenir ve örneğin Abdullah, Abdurrahman, Abdürrahîm vb. denilir. Aynı şey diğer isimlerde de geçerlidir. Allah böyle görülmezse, kişi ya oluşu görmekle hakikatten veya yaratılanları görmekle Haktan perdelenmiş veya hakikatin içinde oluştan veya Hakta halktan habersiz kalmıştır. Bir şahıs halkı bilmediği ölçüde Haktan uzaklaşır, çünkü yaratılan ve rızıklanandan habersiz iken Allah'ın yaratan ve rızık veren olduğunu bilmez. Şu halde rızıklanan ve yaratılan bir şeyi gördüğünde er Rezzak ve el- Halık'ı müşahede etmeyen, oluş nedeniyle hakikatten perdelenmiş kimsedir. Bu kimse Allah'ı göremez, O'nu göremeyen ise gerçek mârifeti yitirmiştir, çünkü o el- Halık, er Razık, en- Nâfi gibi isimleri müşahede etmemiştir.
Muhyiddin İbn Arabî'ye göre insan ve genel olarak kâinat ilâhî isimlerin bilinmesi ve tecelli etmesine vesile olmuştur. Kulun, çeşitli halleri ilâhî isimlerin farklı tecellileriyle bağlantılıdır. Bir insanın Hakkı müşâhede ve tanıması hangi ilâhî isimle gerçekleşirse, Hak kendisine o isimle tecelli eder ve o ismin kulu diye nitelenir ve örneğin Abdullah, Abdurrahman, Abdürrahîm vb. denilir. Aynı şey diğer isimlerde de geçerlidir. Allah böyle görülmezse, kişi ya oluşu görmekle hakikatten veya yaratılanları görmekle Haktan perdelenmiş veya hakikatin içinde oluştan veya Hakta halktan habersiz kalmıştır. Bir şahıs halkı bilmediği ölçüde Haktan uzaklaşır, çünkü yaratılan ve rızıklanandan habersiz iken Allah'ın yaratan ve rızık veren olduğunu bilmez. Şu halde rızıklanan ve yaratılan bir şeyi gördüğünde er Rezzak ve el- Halık'ı müşahede etmeyen, oluş nedeniyle hakikatten perdelenmiş kimsedir. Bu kimse Allah'ı göremez, O'nu göremeyen ise gerçek mârifeti yitirmiştir, çünkü o el- Halık, er Razık, en- Nâfi gibi isimleri müşahede etmemiştir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat