Akıl mı Sezgi mi?

Stok Kodu:
9786056558863
Boyut:
130-195-22
Sayfa Sayısı:
330
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2022-07-13
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
%8 indirimli
230,00TL
211,60TL
Havale/EFT ile: 207,37TL
9786056558863
565561
Akıl mı Sezgi mi?
Akıl mı Sezgi mi?
211.60
Gülümser Heper'in bu yeni kitabı tarih olarak okunabileceği gibi Anadolu Selçuklu Devleti'nin yükselme devrinin başladığı II. Kılıçarslan ve oğulları dönemine bir yolculuk olarak da okunabilir. Okumaya başladığınız andan itibaren sizi anlattığı dünyanın bir parçası haline getirme başarısını gösteren Gülümser Heper bu kitabı hakkında şunları söylemektedir: “Bütün millet ve devletlerin inandıkları Tanrı'nın nitelikleri, kendi kültürlerinden bağımsız değildir. Türklerin Tanrı'yı yorumlama şeklinin, Arap ve Pers milletlerinden farklı olduğu da mutlaktır. Başta Kindi, Farabi, İbn Sina ve İbn Rüşd gibi filozoflar, devlete tanrısal bir kisve biçmiş ve Türkler de bunu kültürleriyle ve eski inançlarıyla bağdaştırmakta zorlanmamıştır. Ancak İslam felsefe literatüründe “Hak-Âlem” ilişkisi tartışmalarına Türklerin getirdiği yorum, tarihsel bir çatışmayı yani “Akıl ve Sezgi” arasındaki çatışmayı başlatmıştır. Ne yazık ki Türk devletleri bu kavgalardan etkilenmiş, çoğunlukla da hasar görmüştür. Aklın başarısız kaldığı anda farklı milletlerin din ve vahiy yorumlarıyla tamamlanan devlet ideolojisi, Türk devletlerinin yıkılmalarında ciddi roller oynamıştır. Bu kitap için Anadolu'da Bizans'ın, Endülüs Emevi Devleti'nin, Abbasilerin izlerini aradım; âlimlerin, filozofların, abdalların, dervişlerin, seyyahların peşlerine düştüm. Anadolu'ya akan ticaret yollarında, çarşılarda, pazarlarda gezindim. Mevlana ve Şems kültünü sarsarak Ahileri ve kültürlerini gün yüzüne çıkarmaya çabaladım. Her ne yazarsam yazayım bağımsız bir akıl ve saf bir ruhla yazdım.”
Gülümser Heper'in bu yeni kitabı tarih olarak okunabileceği gibi Anadolu Selçuklu Devleti'nin yükselme devrinin başladığı II. Kılıçarslan ve oğulları dönemine bir yolculuk olarak da okunabilir. Okumaya başladığınız andan itibaren sizi anlattığı dünyanın bir parçası haline getirme başarısını gösteren Gülümser Heper bu kitabı hakkında şunları söylemektedir: “Bütün millet ve devletlerin inandıkları Tanrı'nın nitelikleri, kendi kültürlerinden bağımsız değildir. Türklerin Tanrı'yı yorumlama şeklinin, Arap ve Pers milletlerinden farklı olduğu da mutlaktır. Başta Kindi, Farabi, İbn Sina ve İbn Rüşd gibi filozoflar, devlete tanrısal bir kisve biçmiş ve Türkler de bunu kültürleriyle ve eski inançlarıyla bağdaştırmakta zorlanmamıştır. Ancak İslam felsefe literatüründe “Hak-Âlem” ilişkisi tartışmalarına Türklerin getirdiği yorum, tarihsel bir çatışmayı yani “Akıl ve Sezgi” arasındaki çatışmayı başlatmıştır. Ne yazık ki Türk devletleri bu kavgalardan etkilenmiş, çoğunlukla da hasar görmüştür. Aklın başarısız kaldığı anda farklı milletlerin din ve vahiy yorumlarıyla tamamlanan devlet ideolojisi, Türk devletlerinin yıkılmalarında ciddi roller oynamıştır. Bu kitap için Anadolu'da Bizans'ın, Endülüs Emevi Devleti'nin, Abbasilerin izlerini aradım; âlimlerin, filozofların, abdalların, dervişlerin, seyyahların peşlerine düştüm. Anadolu'ya akan ticaret yollarında, çarşılarda, pazarlarda gezindim. Mevlana ve Şems kültünü sarsarak Ahileri ve kültürlerini gün yüzüne çıkarmaya çabaladım. Her ne yazarsam yazayım bağımsız bir akıl ve saf bir ruhla yazdım.”
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat