Afetler ve Halk Sağlığı

Stok Kodu:
9786256429246
Boyut:
160-240-
Sayfa Sayısı:
712
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2023-09-04
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
%8 indirimli
1.500,00TL
1.380,00TL
Havale/EFT ile: 1.352,40TL
KARGO BEDAVA
9786256429246
619796
Afetler ve Halk Sağlığı
Afetler ve Halk Sağlığı
1380.00
Kriz, çoğul bir kavramdır -aynı anda yaşanan sayısız altkrizle beraberdir. İnsanın tarihinden beri karşımızda olan “tehlike”, incinebilir/duyarlı bir toplumda riske neden olurken, bu riskin iyi yönetilememesi kriz olarak karşımıza çıkar. Sonuç, krize atfedilebilen fazladan yeti yitimi ve fazladan ölümlerdir. Tehlikeye karşı korumanın ya da karşılaştıktan sonra müdahalenin “kapsamının” ve “etkililiğinin” yetersiz olduğu toplumda, fazladan ölümler krizin ciddiyetinin nihai göstergesidir. Ve önlenebilir “fazladan” her bir ölüm ise, bir sayıdan fazlasıdır: içimizden birinin bir yakını, annesi, kedisi ve emekleridir… Ülkemiz 6 Şubat 2023 tarihinde, sabahı korkunç bir felakatle karşıladı. Marmara Depreminden sonra böylesi bir acının bir kez daha olabileceğini unutmuş görünüyorduk. Oysa, depremin meydana geldiği bölgeyi yıllardır bilim insanları işaret ediyorlardı. Bölge, tarihteki büyük depremlerin nicesine ev sahipliği yapmıştı. Jeolojik haritalar bakıldığında fay hatları bugün de oradaydı. Şimdi şapkamızı önümüze alıp düşünme zamanı. Kader deyip geçilesi bir durum yok. Şimdi her zamankinden çok bilime dayanma zamanı. Yaşam biçimlerimizi bulunduğumuz çevre, birlikte yaşadıklarımız hayvan ve bitkiler, yarattığımız eşitsizlikleri göz önüne alarak yeniden kurgulamamız gerekiyor. Bu duruma “doğal afet” deyip geçemeyiz. Deprem doğal bir olay, ama yaşam biçimi seçimlerimiz ile bu doğal olayı afete çeviren bizleriz. Tüm afetlerin temelinde seçimlerimiz, davranışlarımız var. Halk Sağlığı biliminin temel ilkeleri bize yol gösterici. Toplumsal eşitlik, çevreyle bütünlük, korumaya ve risk gruplarına öncelik, sağlık hizmet sunumunda ekip hizmeti ve basamaklandırma, toplum katılımı… Şeffaf ve hesap verebilir olmak. Hazırlıklı olmak ve dayanıklılığı sağlamak. Bu kitap, tüm bu düşüncelerle yazıldı. Aralık 2022'de başlayan yazım sürecinde, 73 bilim insanı yazar olarak katkı verirken beşi de alanlarındaki birikimleri ile kısım editörü olarak da görev aldılar. Yol arkadaşlarımıza çok teşekkür ederiz. Çok emek verdiler. Yaşadığımız afetlerin verdiği dersler ve sahada hissettiklerimiz, gözlemlediklerimiz, edindiğimiz acı tecrübeler, kitabın gelecekteki yeni baskısını ihtiyaçlara göre güncellemek üzere bizlere sorumluluk yüklemiştir. Gelecek baskıda, karar vericiler ve sahada görev yapacak sağlık çalışanları için “kılavuz olabilecek” pratik bir içerik oluşturmak üzere çalışmalar başlamıştır. Tüm gayemiz, üzerimizdeki emekler ve kendi emeklerimiz sonucu edindiğimiz birikimi, öncelikli ihtiyaçların belirlenebilmesi ve “o an” geldiğinde doğru kararın verilebilmesi için paylaşmaktır. Saygılarımızla.
Kriz, çoğul bir kavramdır -aynı anda yaşanan sayısız altkrizle beraberdir. İnsanın tarihinden beri karşımızda olan “tehlike”, incinebilir/duyarlı bir toplumda riske neden olurken, bu riskin iyi yönetilememesi kriz olarak karşımıza çıkar. Sonuç, krize atfedilebilen fazladan yeti yitimi ve fazladan ölümlerdir. Tehlikeye karşı korumanın ya da karşılaştıktan sonra müdahalenin “kapsamının” ve “etkililiğinin” yetersiz olduğu toplumda, fazladan ölümler krizin ciddiyetinin nihai göstergesidir. Ve önlenebilir “fazladan” her bir ölüm ise, bir sayıdan fazlasıdır: içimizden birinin bir yakını, annesi, kedisi ve emekleridir… Ülkemiz 6 Şubat 2023 tarihinde, sabahı korkunç bir felakatle karşıladı. Marmara Depreminden sonra böylesi bir acının bir kez daha olabileceğini unutmuş görünüyorduk. Oysa, depremin meydana geldiği bölgeyi yıllardır bilim insanları işaret ediyorlardı. Bölge, tarihteki büyük depremlerin nicesine ev sahipliği yapmıştı. Jeolojik haritalar bakıldığında fay hatları bugün de oradaydı. Şimdi şapkamızı önümüze alıp düşünme zamanı. Kader deyip geçilesi bir durum yok. Şimdi her zamankinden çok bilime dayanma zamanı. Yaşam biçimlerimizi bulunduğumuz çevre, birlikte yaşadıklarımız hayvan ve bitkiler, yarattığımız eşitsizlikleri göz önüne alarak yeniden kurgulamamız gerekiyor. Bu duruma “doğal afet” deyip geçemeyiz. Deprem doğal bir olay, ama yaşam biçimi seçimlerimiz ile bu doğal olayı afete çeviren bizleriz. Tüm afetlerin temelinde seçimlerimiz, davranışlarımız var. Halk Sağlığı biliminin temel ilkeleri bize yol gösterici. Toplumsal eşitlik, çevreyle bütünlük, korumaya ve risk gruplarına öncelik, sağlık hizmet sunumunda ekip hizmeti ve basamaklandırma, toplum katılımı… Şeffaf ve hesap verebilir olmak. Hazırlıklı olmak ve dayanıklılığı sağlamak. Bu kitap, tüm bu düşüncelerle yazıldı. Aralık 2022'de başlayan yazım sürecinde, 73 bilim insanı yazar olarak katkı verirken beşi de alanlarındaki birikimleri ile kısım editörü olarak da görev aldılar. Yol arkadaşlarımıza çok teşekkür ederiz. Çok emek verdiler. Yaşadığımız afetlerin verdiği dersler ve sahada hissettiklerimiz, gözlemlediklerimiz, edindiğimiz acı tecrübeler, kitabın gelecekteki yeni baskısını ihtiyaçlara göre güncellemek üzere bizlere sorumluluk yüklemiştir. Gelecek baskıda, karar vericiler ve sahada görev yapacak sağlık çalışanları için “kılavuz olabilecek” pratik bir içerik oluşturmak üzere çalışmalar başlamıştır. Tüm gayemiz, üzerimizdeki emekler ve kendi emeklerimiz sonucu edindiğimiz birikimi, öncelikli ihtiyaçların belirlenebilmesi ve “o an” geldiğinde doğru kararın verilebilmesi için paylaşmaktır. Saygılarımızla.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat