9786053006411
494280
https://www.sehadetkitap.com/urun/adli-onleme-arama-ve-elkoyma-1
Adli - Önleme: Arama ve Elkoyma
91.35
Arama Kararı Olmadan Bulunan Delil Hukuka AykırıI'
1 Yargıtay, güvenlik güçlerinin şüphe üzerine gerçekleştirdikleri arama işlemlerine ilişkin kritik bir karara imza attı. Mahkeme, üzerinde 321 gram esrar ele geçirilen sanığı mahkûm eden yerel mahkemenin kararını bozarak, "Arama kararı olmadan bulunan deliller hukuka aykırıdır" dedi
İzmir 'de 2008 yılında İzmir Otogarı'nda görevli polisler, şüphelendikleri bir şahsı durdurarak arama yaptı. L.E. adındaki şahsın üzerinde 321 gram esrar ele geçirildi. Gözaltına alınan L.E. tutuklanarak cezaevine gönderildi. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, L.E. hakkında "kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, bulundurmak" suçlarından dava açtı. İddianamede, L.E.'nin 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması istendi. İzmir 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde hâkim karşısına çıkan L.E., suçlamaları reddederek, "İçiciyim, üzerimde ele geçirilen esrar kendim içindir" dedi. Mahkeme, bu beyana rağmen sanık L.E.'nin cezalandırılmasına karar verdi. Karar, sanık L.E. tarafından temyiz edildi. Temyiz istemini görüşen Yargıtay 20. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin kararını bozdu.
‘Sanık Beraat Ettirilmeli"
Adli arama kararı alınmadan sanık üzerinde arama yapıldığı belirtilen Yargıtay kararında, şu ifadeler yer aldı: "Somut bir suçun işlendiği şüphesi varsa, şüphelinin veya sanığın yakalanması ya da suç delillerinin elde edilmesi için adli arama yapılabilir. Adli arama kararı alınmasını gerektiren olayda karar alınmadan arama yapılması hukuka aykırıdır. Böyle bir arama sonucu bulunan ve suçun maddi konusunu oluşturan deliller hukuka aykırı yöntemlerle elde edilmiş olacağından, ikrar bulunsa bile bu deliller hükme esas alınarak mahkûmiyet kararı verilemeyeceği gözetilmelidir." Kararda, sanığın beraat ettirilmesi gerektiği de vurgulandı.
Kolluk güçlerince üst arama işlemi sonucu uyuşturucu madde ele geçirilmiş olmasına rağmen, usulüne uygun bir adli arama kararı bulunmadan yapılan üst arama işleminin hukuka aykırı olduğuna ve bu şekilde ele geçirilen delilin hükme esas alınamacağına dair Yargıtay kararı haber konusu yapılarak kamuoyu ile paylaşılmıştır.
Söz konusu haber içeriği de gözetildiğinde maddi gerçeğin ortaya çıkarılması amacıyla suçta kullanılan veya kullanılmak üzere hazırlanan ve ispat aracı olarak yararlı görülen ya da eşya veya kazanç müsaderesinin konusunu oluşturan malvarlığı değerlerinin ele geçirilmesi, ele geçirildikten sonra muhafaza altına alınması veya elkonulmasının hukuka uygun bir şekilde yapılmasının, ceza muhakemesi bakımından hayati öneme sahip olduğu bir kez daha anlaşılmıştır.
Usulüne aykırı olarak yapılan (adli arama ve elkoyma) işlemi nedeniyle kolluk güçlerinin, soruşturmayı yürütüp dava açan Cumhuriyet savcısının, duruşmaları yapan mahkeme hakiminin, Cumhuriyet savcılığı ve mahkeme personelinin özverili çalışmaları ile yargılama için yapılan masrafların boşa gittiğine şahit olunca bir hukukçu olarak çok üzüldüğümü ifade etmek isterim.
Arama ve elkoyma işlemlerinin hukuka uygun bir şekilde yapılmasına olumlu katkıda bulunmak ve uygulamaya ışık tutumak amacıyla hazırlamaya çalıştığımız eserin 3 baskısı güncelleştirilirken, yukarıda verilen haber içeriği gözetilerek hukuka aykırı arama ve elkoyma işleminin hukuki sonuçlarının işlendiği kısım özellikle gözden geçirilmiş, mevzuatta yapılan değişiklikler ile güncel yargı içtihatları ilgili bölümlere işlenmiştir.
Arama Kararı Olmadan Bulunan Delil Hukuka AykırıI'
1 Yargıtay, güvenlik güçlerinin şüphe üzerine gerçekleştirdikleri arama işlemlerine ilişkin kritik bir karara imza attı. Mahkeme, üzerinde 321 gram esrar ele geçirilen sanığı mahkûm eden yerel mahkemenin kararını bozarak, "Arama kararı olmadan bulunan deliller hukuka aykırıdır" dedi
İzmir 'de 2008 yılında İzmir Otogarı'nda görevli polisler, şüphelendikleri bir şahsı durdurarak arama yaptı. L.E. adındaki şahsın üzerinde 321 gram esrar ele geçirildi. Gözaltına alınan L.E. tutuklanarak cezaevine gönderildi. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, L.E. hakkında "kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, bulundurmak" suçlarından dava açtı. İddianamede, L.E.'nin 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması istendi. İzmir 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde hâkim karşısına çıkan L.E., suçlamaları reddederek, "İçiciyim, üzerimde ele geçirilen esrar kendim içindir" dedi. Mahkeme, bu beyana rağmen sanık L.E.'nin cezalandırılmasına karar verdi. Karar, sanık L.E. tarafından temyiz edildi. Temyiz istemini görüşen Yargıtay 20. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin kararını bozdu.
‘Sanık Beraat Ettirilmeli"
Adli arama kararı alınmadan sanık üzerinde arama yapıldığı belirtilen Yargıtay kararında, şu ifadeler yer aldı: "Somut bir suçun işlendiği şüphesi varsa, şüphelinin veya sanığın yakalanması ya da suç delillerinin elde edilmesi için adli arama yapılabilir. Adli arama kararı alınmasını gerektiren olayda karar alınmadan arama yapılması hukuka aykırıdır. Böyle bir arama sonucu bulunan ve suçun maddi konusunu oluşturan deliller hukuka aykırı yöntemlerle elde edilmiş olacağından, ikrar bulunsa bile bu deliller hükme esas alınarak mahkûmiyet kararı verilemeyeceği gözetilmelidir." Kararda, sanığın beraat ettirilmesi gerektiği de vurgulandı.
Kolluk güçlerince üst arama işlemi sonucu uyuşturucu madde ele geçirilmiş olmasına rağmen, usulüne uygun bir adli arama kararı bulunmadan yapılan üst arama işleminin hukuka aykırı olduğuna ve bu şekilde ele geçirilen delilin hükme esas alınamacağına dair Yargıtay kararı haber konusu yapılarak kamuoyu ile paylaşılmıştır.
Söz konusu haber içeriği de gözetildiğinde maddi gerçeğin ortaya çıkarılması amacıyla suçta kullanılan veya kullanılmak üzere hazırlanan ve ispat aracı olarak yararlı görülen ya da eşya veya kazanç müsaderesinin konusunu oluşturan malvarlığı değerlerinin ele geçirilmesi, ele geçirildikten sonra muhafaza altına alınması veya elkonulmasının hukuka uygun bir şekilde yapılmasının, ceza muhakemesi bakımından hayati öneme sahip olduğu bir kez daha anlaşılmıştır.
Usulüne aykırı olarak yapılan (adli arama ve elkoyma) işlemi nedeniyle kolluk güçlerinin, soruşturmayı yürütüp dava açan Cumhuriyet savcısının, duruşmaları yapan mahkeme hakiminin, Cumhuriyet savcılığı ve mahkeme personelinin özverili çalışmaları ile yargılama için yapılan masrafların boşa gittiğine şahit olunca bir hukukçu olarak çok üzüldüğümü ifade etmek isterim.
Arama ve elkoyma işlemlerinin hukuka uygun bir şekilde yapılmasına olumlu katkıda bulunmak ve uygulamaya ışık tutumak amacıyla hazırlamaya çalıştığımız eserin 3 baskısı güncelleştirilirken, yukarıda verilen haber içeriği gözetilerek hukuka aykırı arama ve elkoyma işleminin hukuki sonuçlarının işlendiği kısım özellikle gözden geçirilmiş, mevzuatta yapılan değişiklikler ile güncel yargı içtihatları ilgili bölümlere işlenmiştir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.