Adın Perihan Olsun;Diyap Ağa'nin Torunu Anne Hatun'un Hikayesi

Stok Kodu:
9786057217103
Boyut:
135-195-
Sayfa Sayısı:
168
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024-06-11
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
%33 indirimli
70,00TL
46,90TL
Havale/EFT ile: 45,96TL
9786057217103
707330
Adın Perihan Olsun;Diyap Ağa'nin Torunu Anne Hatun'un Hikayesi
Adın Perihan Olsun;Diyap Ağa'nin Torunu Anne Hatun'un Hikayesi
46.90
"Denklerimizi kamyon kasasına yükledik, yaşlılar şoförün yanına, biz de eşyaların olduğu kasaya bindik ve Dersim'e doğru yola çıktık Epey bir yol gittikten sonra, dokuz yıl önce insanların çığlık çığlığa bağırıp geçmemek için direndiği, benim onları ikna edişim üzerine karşıya geçmeyi kabul ettikleri asma köprüye ı/ardık. O asma köprünün yerine beton, sallanmayan bir köprü yapmışlardı ama yaşadıklarımı, o günü bütün ayrıntılarıyla hatırladım oradan bu kez kamyonla geçerken. Köprünün adı, 'Singeç Köprüsü' olmuş.(...) Geçtiğimiz her yere sanki ilk kez görüyor gibi bakıyordum. Birkaç saatlik yolculuğun sonunda, dokuz yıl önce temmuz ayı sonlarında ayrıldığım topraklara yine bir temmuz ayının sonlarında varmıştım. Artık baba ocağtndaydım. Dilekçe vererek satışını durdurduğum babama ait Peyik Köyü'ndeydik"Dersim katliamından hayatta kalanlardan Ane Hatun'un hikâyesi... Ane Hatun, bir genç kız olarak sürgünlerde hayatta kalmaya çalışırken, Ferhatan aşiretinin sürdürücüsü olmanın yükünü taşımış sırtında aynı zamanda. Ane Hatun, yaşadığı ağır mağduriyete sığmayan, güçlü bir kadın... Küçücükken,"ellerine kına bile yakamadan" gelin olan, üç evlilik yapan ve evliliklerinde de, devlet gücü karşısında da, hayatın her sahasında da sağlam duran bir kadın. Bu hüzünlü ve capcanlı kitap. Dersim kırımının yıllara yayılan etkilerini ve "Dersimli olma"yı, kuvvetli, dik bir kadının hikayesiyle kararak anlatıyor
"Denklerimizi kamyon kasasına yükledik, yaşlılar şoförün yanına, biz de eşyaların olduğu kasaya bindik ve Dersim'e doğru yola çıktık Epey bir yol gittikten sonra, dokuz yıl önce insanların çığlık çığlığa bağırıp geçmemek için direndiği, benim onları ikna edişim üzerine karşıya geçmeyi kabul ettikleri asma köprüye ı/ardık. O asma köprünün yerine beton, sallanmayan bir köprü yapmışlardı ama yaşadıklarımı, o günü bütün ayrıntılarıyla hatırladım oradan bu kez kamyonla geçerken. Köprünün adı, 'Singeç Köprüsü' olmuş.(...) Geçtiğimiz her yere sanki ilk kez görüyor gibi bakıyordum. Birkaç saatlik yolculuğun sonunda, dokuz yıl önce temmuz ayı sonlarında ayrıldığım topraklara yine bir temmuz ayının sonlarında varmıştım. Artık baba ocağtndaydım. Dilekçe vererek satışını durdurduğum babama ait Peyik Köyü'ndeydik"Dersim katliamından hayatta kalanlardan Ane Hatun'un hikâyesi... Ane Hatun, bir genç kız olarak sürgünlerde hayatta kalmaya çalışırken, Ferhatan aşiretinin sürdürücüsü olmanın yükünü taşımış sırtında aynı zamanda. Ane Hatun, yaşadığı ağır mağduriyete sığmayan, güçlü bir kadın... Küçücükken,"ellerine kına bile yakamadan" gelin olan, üç evlilik yapan ve evliliklerinde de, devlet gücü karşısında da, hayatın her sahasında da sağlam duran bir kadın. Bu hüzünlü ve capcanlı kitap. Dersim kırımının yıllara yayılan etkilerini ve "Dersimli olma"yı, kuvvetli, dik bir kadının hikayesiyle kararak anlatıyor
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat