Adi Ortaklıkta Yönetim ve Temsil

Stok Kodu:
9789750289484
Boyut:
160-240-0
Sayfa Sayısı:
272
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024-06-25
Kapak Türü:
Ciltli
Kağıt Türü:
1.Hamur
Dili:
Türkçe
%13 indirimli
670,00TL
582,90TL
Havale/EFT ile: 524,61TL
9789750289484
708622
Adi Ortaklıkta Yönetim ve Temsil
Adi Ortaklıkta Yönetim ve Temsil
582.90
Adi ortaklık kökeni çok eski olan ve uygulamada çok karşılaşılan bir ortaklık modelidir. Adi ortaklık mekanizmasını tam olarak yorumlayabilmek için sadece kanundaki adi ortaklık hükümlerini incelemek yeterli değildir. Bu nedenle ortaklığın terminolojisini, tanımını ve unsurları ile ortaklığın ortaya çıkış şekillerini incelemek, hatta bu hususları özellikle kollektif şirket olmak üzere diğer şahıs şirketleri ile birlikte ve kanunumuza örnek teşkil eden başta İsviçre ve Alman hukuk sistemlerindeki düzenleniş şekilleri ve uygulaması ile karşılaştırmak gereklidir. Bu bakımdan bu eserde önce bu konular ele alınmıştır.Adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmasa da, meydana gelen bu kişi birliğinin iç ilişkide ve dış ilişkide koordine edilmesi gerekmektedir. Bu da iç ilişkide karar mekanizmaları ile ve dış ilişkide de TBK'nın temsile dair genel kuralları çerçevesinde gerçekleşir. Kanunun kurgusunda adi ortaklık hukukunun merkezinde ortaklık kararları olduğu görülmektedir. Bunun başlıca sebebi, ortaklığın kökeninde Alman hukukunun etkisiyle el birliği mülkiyeti ve tüm ortakların birlikte hareket etmesi olgusudur. Ancak Alman hukukunda MoPeG ile değiştirilen ve 01.01.2024 tarihinde yürürlüğe girecek olan yeni adi ortaklık düzenlemeleri ile terk edilen elbirliği mülkiyetine İsviçre ve Türk kanun koyucusu çok önemli bir istisna getirerek, ortaklığın olağan tabir edilen işlerinde yöneticilerin münferiden hareket etmelerini temin etmiştir. Bu ortaklığa işlerlik kazandırdığı gibi, hangi işin olağan, hangisinin olağanüstü olduğunun tartışılmasına neden olmaktadır. Bu noktalardaki ortaklar arasındaki ilişkilerde vekâlet ve vekâletsiz İş görme, dış ilişkide de temsil ve yetkisiz temsil kuralları devreye girmektedir. Ayrıca uygulamada ortaklık adına açılan dava ve takiplerde ortakların birlikte hareket etmesi kuralı, ortaklık kararlarıyla değil, yanlış bir şekilde zorunlu dava arkadaşlığı dava ehliyeti gibi usulü kavramlarla tartışılmaktadır. Okuyucular bu eserde, adi ortaklık hukukunun merkezinde yer alan ve ortaklık iradesinin oluştuğu ortaklık kararları ve oybirliği prensibi ile ortaklığın yönetimi karşılaştırmalı olarak ve borçlar hukuku ile ticaret hukukunun prensipleri ile ve Almanya'da yürürlüğe girecek yeni hükümlerle birlikte kapsamlı olarak açıklamaları, son bölümde de bu kararların dış ilişkide yerine getirilmesi hususunu ilgilendiren ortaklığın temsili konularını bulabileceklerdir.
Adi ortaklık kökeni çok eski olan ve uygulamada çok karşılaşılan bir ortaklık modelidir. Adi ortaklık mekanizmasını tam olarak yorumlayabilmek için sadece kanundaki adi ortaklık hükümlerini incelemek yeterli değildir. Bu nedenle ortaklığın terminolojisini, tanımını ve unsurları ile ortaklığın ortaya çıkış şekillerini incelemek, hatta bu hususları özellikle kollektif şirket olmak üzere diğer şahıs şirketleri ile birlikte ve kanunumuza örnek teşkil eden başta İsviçre ve Alman hukuk sistemlerindeki düzenleniş şekilleri ve uygulaması ile karşılaştırmak gereklidir. Bu bakımdan bu eserde önce bu konular ele alınmıştır.Adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmasa da, meydana gelen bu kişi birliğinin iç ilişkide ve dış ilişkide koordine edilmesi gerekmektedir. Bu da iç ilişkide karar mekanizmaları ile ve dış ilişkide de TBK'nın temsile dair genel kuralları çerçevesinde gerçekleşir. Kanunun kurgusunda adi ortaklık hukukunun merkezinde ortaklık kararları olduğu görülmektedir. Bunun başlıca sebebi, ortaklığın kökeninde Alman hukukunun etkisiyle el birliği mülkiyeti ve tüm ortakların birlikte hareket etmesi olgusudur. Ancak Alman hukukunda MoPeG ile değiştirilen ve 01.01.2024 tarihinde yürürlüğe girecek olan yeni adi ortaklık düzenlemeleri ile terk edilen elbirliği mülkiyetine İsviçre ve Türk kanun koyucusu çok önemli bir istisna getirerek, ortaklığın olağan tabir edilen işlerinde yöneticilerin münferiden hareket etmelerini temin etmiştir. Bu ortaklığa işlerlik kazandırdığı gibi, hangi işin olağan, hangisinin olağanüstü olduğunun tartışılmasına neden olmaktadır. Bu noktalardaki ortaklar arasındaki ilişkilerde vekâlet ve vekâletsiz İş görme, dış ilişkide de temsil ve yetkisiz temsil kuralları devreye girmektedir. Ayrıca uygulamada ortaklık adına açılan dava ve takiplerde ortakların birlikte hareket etmesi kuralı, ortaklık kararlarıyla değil, yanlış bir şekilde zorunlu dava arkadaşlığı dava ehliyeti gibi usulü kavramlarla tartışılmaktadır. Okuyucular bu eserde, adi ortaklık hukukunun merkezinde yer alan ve ortaklık iradesinin oluştuğu ortaklık kararları ve oybirliği prensibi ile ortaklığın yönetimi karşılaştırmalı olarak ve borçlar hukuku ile ticaret hukukunun prensipleri ile ve Almanya'da yürürlüğe girecek yeni hükümlerle birlikte kapsamlı olarak açıklamaları, son bölümde de bu kararların dış ilişkide yerine getirilmesi hususunu ilgilendiren ortaklığın temsili konularını bulabileceklerdir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat