Ademin Oğlu Habil Gibi Ol

Stok Kodu:
9789753521239
Boyut:
135-215-0
Sayfa Sayısı:
448
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
5
Basım Tarihi:
2015-04-21
Çeviren:
Abdi Keskinsoy
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%40 indirimli
345,00TL
207,00TL
Havale/EFT ile: 186,30TL
9789753521239
656428
Ademin Oğlu Habil Gibi Ol
Ademin Oğlu Habil Gibi Ol
207.00
Cevdet Said, Hz. Ademin iki oğlu arasında meydana gelen İnsanlık tarihinin ilk mücadelesinden hareketle Yüce Allahın tasvip ettiği metodu değişik açılardan değerlendirerek, Alemlerin Rabbi tarafından onaylanan bu metodun insanlık için bir meşale olması gerektiğini ısrarla vurguluyor. Bütün hamdler Allah'adır. Selam olsun O'nun seçkin kullarına ve insanları adaletle idare eden insanlara. Bu sayfalar mutlak anlamda 'tek insanın problemine', genel anlamda 'tüm insanoğullarının sorunlarına' bir önsöz, bir giriş niteliğindedir. Özsözden Nitekim yüce Allah Hz. Adem'in iki çocuğu (Habil ve Kabil) ile ilgili olayı, onlardan her birinin takındığı tavırları, sergiledikleri tutumları, sorunları çözme konusunda kullandıkları yöntemlerinin bize anlatmıştır: Sözgelimi onlardan birisi karşılaştığı sorunu, yakalandığı hastalığı halletme konusunda 'öldürme yöntemini' benimserken öteki sorunların çözümlenmesi, hastalıkların tedavisi konusunda bu üsluplardan hiçbirisini kabul etmemiş, problemlerin çözümlenmesi hususunda bu tür yöntemlerin içine girmekten uzak durmuştu. Kuşkusuz bugün beşeriyet/insanlık, artık Hz. Adem'in oğlunun (Habil) sergilediği bu tutumu anlama ve algılama imkanına yaklaşmıştır. Oysa insanlık asırlar boyu, bu büyük haberden yüzçevirdi, onu kabule yanaşmadı. Bununla da kalmadı. Mesela problemleri çözme konusunda şiddet kullanmaya yanaşmayan, böyle bir oyunun içine girmeyen tutumu delilik ve gericilik/geri kafalılık olarak tanımladılar. Çünkü onların en hayırlı ve en kalıcı olmakla nitelenen bu antişiddetçi tutumu, henüz idrak edebilecek seviyede değillerdi. Oysa bu yöntem, her bakımdan da ekonomikti; insan öncesi egemen olan 'orman kanunu, hukuku' döneminden çıkma ve daha gelişmiş bir hukukun egemen olduğu döneme geçme anlamı taşıyordu. *** Kurtulmak isteyenlere, hazır reçeteler yetiştiren bir kalem değil Cevdet Said. Öncelikle kurtarıcılardan kurtulmayı gerektiren bir yola çağırıyor muhatabını. Dünyanın en problemli coğrafyalarından birinde yaşayan bu düşünür, okurlarını zorbalık yerine rüşt yoluna çağırıyor. Üst üste kim bilir kaç kuşağın tutkuları peşinde paramparça olduğu bu coğrafyaya farklı bir teklif, değişik bir bakış açısı getiriyor. İlk fırsatta zalime dönüşen bir mazlum olmak yerine akleden, bilgiden korkmayan, ikrahtan ve fesattan uzak durmayı seçen Habilin bir portresini örnek gösteriyor. Şiddet ve baskı yöntemleri kullanan kurtarıcıların teklif ettiği parlak reçeteler yerine barış, diyalog, birlikte yaşamak gibi değerleri öne çıkaran bir yazar Cevdet Said. Biz hâlâ, bizden başka kimsenin cennete girmesinin mümkün olmadığını iddia edip durmaktayız. Bize göre bizim dışımızdakiler hiçbir şey/değer üzerinde değildirler. Böylelikle biz, bizden önce cenneti pazara çıkarıp satanlarla alay etmemize rağmen, kendimiz cenneti satıyoruz ve onu yalnızca kendi yandaşlarımıza dağıtıyoruz. Böyle bir ortamda kim hayır siz de insansınız ifadesinin anlamı hakkında bir yazı yazacaktır? Bu sorunun kendinde bir karşılığı olduğunu düşünenler için Cevdet Saidin kitabı zengin bir fikir ziyafeti sunacak. - Suavi Kemal Yazgıç, Yeni Şafak
Cevdet Said, Hz. Ademin iki oğlu arasında meydana gelen İnsanlık tarihinin ilk mücadelesinden hareketle Yüce Allahın tasvip ettiği metodu değişik açılardan değerlendirerek, Alemlerin Rabbi tarafından onaylanan bu metodun insanlık için bir meşale olması gerektiğini ısrarla vurguluyor. Bütün hamdler Allah'adır. Selam olsun O'nun seçkin kullarına ve insanları adaletle idare eden insanlara. Bu sayfalar mutlak anlamda 'tek insanın problemine', genel anlamda 'tüm insanoğullarının sorunlarına' bir önsöz, bir giriş niteliğindedir. Özsözden Nitekim yüce Allah Hz. Adem'in iki çocuğu (Habil ve Kabil) ile ilgili olayı, onlardan her birinin takındığı tavırları, sergiledikleri tutumları, sorunları çözme konusunda kullandıkları yöntemlerinin bize anlatmıştır: Sözgelimi onlardan birisi karşılaştığı sorunu, yakalandığı hastalığı halletme konusunda 'öldürme yöntemini' benimserken öteki sorunların çözümlenmesi, hastalıkların tedavisi konusunda bu üsluplardan hiçbirisini kabul etmemiş, problemlerin çözümlenmesi hususunda bu tür yöntemlerin içine girmekten uzak durmuştu. Kuşkusuz bugün beşeriyet/insanlık, artık Hz. Adem'in oğlunun (Habil) sergilediği bu tutumu anlama ve algılama imkanına yaklaşmıştır. Oysa insanlık asırlar boyu, bu büyük haberden yüzçevirdi, onu kabule yanaşmadı. Bununla da kalmadı. Mesela problemleri çözme konusunda şiddet kullanmaya yanaşmayan, böyle bir oyunun içine girmeyen tutumu delilik ve gericilik/geri kafalılık olarak tanımladılar. Çünkü onların en hayırlı ve en kalıcı olmakla nitelenen bu antişiddetçi tutumu, henüz idrak edebilecek seviyede değillerdi. Oysa bu yöntem, her bakımdan da ekonomikti; insan öncesi egemen olan 'orman kanunu, hukuku' döneminden çıkma ve daha gelişmiş bir hukukun egemen olduğu döneme geçme anlamı taşıyordu. *** Kurtulmak isteyenlere, hazır reçeteler yetiştiren bir kalem değil Cevdet Said. Öncelikle kurtarıcılardan kurtulmayı gerektiren bir yola çağırıyor muhatabını. Dünyanın en problemli coğrafyalarından birinde yaşayan bu düşünür, okurlarını zorbalık yerine rüşt yoluna çağırıyor. Üst üste kim bilir kaç kuşağın tutkuları peşinde paramparça olduğu bu coğrafyaya farklı bir teklif, değişik bir bakış açısı getiriyor. İlk fırsatta zalime dönüşen bir mazlum olmak yerine akleden, bilgiden korkmayan, ikrahtan ve fesattan uzak durmayı seçen Habilin bir portresini örnek gösteriyor. Şiddet ve baskı yöntemleri kullanan kurtarıcıların teklif ettiği parlak reçeteler yerine barış, diyalog, birlikte yaşamak gibi değerleri öne çıkaran bir yazar Cevdet Said. Biz hâlâ, bizden başka kimsenin cennete girmesinin mümkün olmadığını iddia edip durmaktayız. Bize göre bizim dışımızdakiler hiçbir şey/değer üzerinde değildirler. Böylelikle biz, bizden önce cenneti pazara çıkarıp satanlarla alay etmemize rağmen, kendimiz cenneti satıyoruz ve onu yalnızca kendi yandaşlarımıza dağıtıyoruz. Böyle bir ortamda kim hayır siz de insansınız ifadesinin anlamı hakkında bir yazı yazacaktır? Bu sorunun kendinde bir karşılığı olduğunu düşünenler için Cevdet Saidin kitabı zengin bir fikir ziyafeti sunacak. - Suavi Kemal Yazgıç, Yeni Şafak
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat