Adana Taş Köprü

Stok Kodu:
9786059354745
Boyut:
135-210-0
Sayfa Sayısı:
142
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2017-02-06
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%8 indirimli
150,00TL
138,00TL
Havale/EFT ile: 135,24TL
9786059354745
439169
Adana Taş Köprü
Adana Taş Köprü
138.00
Köprü, adı üstünde işte, köprü; yani iki şey arasında ilişki kur­mak, iki yakayı bir araya getirmek ya da en önemlisi iki yakayı bir araya getirip, üzerinden geçmek. Evet, iki yakayı bir araya getirip, onun üzerinden geçmek işi­ni bir Köprü sağlıyorsa, o yapı alelade bir yapı değildir. Zaten eğreti olunca ömrü olmuyor ve bir zaman sonra işlevini yitiriyor. Yıkılıyor, gidiyor. Evet, o yapı, yani o köprü birde yapı tekniğini, sanatla yoğurdu mu, değme keyfine, sanat tarihini inceleyen tarih mimarlarına... Ayrıca önemi üzerinde olan o yapıyı inşa edenin, o köprü üzerine yapılan hesaplarda baskı ve germe hesapları akıl almaz gizemleri saklıyorsa, o hesabın inceliği ile yıllarca, asırlarca yaşıyorsa o yapı; ve de o yapı, şu anda yeryüzünde kullanılabilir en eski KÖPRÜ'lerinden biri olan Adana taş köprü'sü ise, bir özelliği vardır, tabii ki, ne demek bir özelliği.. Bu yapının onlarca yüzlerce özelliği bilinen/bulunan bir taş yapı bu eser; resmen tarihi sanat eseri, bir sanat şahaseri. Adaan taş Köprü'yü bizlere; şimdiye kadar anlatarak ta­nıtan yazılarda, makaleler de veya incelemelerde, ve yahutta, kitap­ların içerisinde, sayfalar arasında anlatılan köprünün banisi/yapı­cısı tartışması, bu küçük kitap ile bir takım sorulara cevap olsa da, köprünün mimarını, Adana'nın yada Kilikya'nın o dönem, Roma Valisi olarak bulmamıza karşın, bu köprüye bani olarak sahip çıka­nı/yapılmasını isteyen/emreden birini, imparatoru veya diğerlerin­den birini bulamamış durumdayız, maalesef... Her şeye karşılık, bu önemli köprü hakkında elde mev­cut bilgileri, mümkün olduğunca bu küçük eserde bir ara­ya getirebilme çabasında olduk, ve umuyorum ki, bunu da, bir nebze olsa başardık kanısındayım. İşte bu nedenle, küçük de olsa Adana için büyük bilgi arzeden bu kitap için, bana bu çalış­mamda kaynak gösteren ve yardımcı olan Sayın Doç.Dr.Gözde Ramazanoğlu'na, Tarihçi Cezmi Yurtsever'e, Yrd.Doç.Duygu Saban Ökesli'ye, Kuzenim, İngilizce Eğitmeni Meral Çetinel'e, Bi­lim ve Teknoloji Üniversitesi Kütüphane Daire Başkanı Ahmet Karataş'a, Bilgisayar ortamında bana her türlü yardımı esirgeme­yen oğlum İlker Çağatay İşisağ'a ve en büyük destekçim Eşim Ze­kiye İşisağ'a teşekkür ederim. Köprü hakkında şimdilik kaydıyla sorabileceğiniz her soruya burada, bir cevap bulabileceğinizi umuyorum. Ama hala eksik bilgi yok mu? Var tabii... Oysa, bir atasözümüz var ki, belki de değil ama bunu hepimiz biliriz, oda; "Bu köprünün altından daha çok sular geçer!" Akacaktır, geçecektir!... Olsun, geçsin, aksın biz, bu köprü hakkında daha çoook yeni bilgi edineceğiz; Ve biz de elde edilen bilgileri yine bir araya getirmeye çalışacağız
Köprü, adı üstünde işte, köprü; yani iki şey arasında ilişki kur­mak, iki yakayı bir araya getirmek ya da en önemlisi iki yakayı bir araya getirip, üzerinden geçmek. Evet, iki yakayı bir araya getirip, onun üzerinden geçmek işi­ni bir Köprü sağlıyorsa, o yapı alelade bir yapı değildir. Zaten eğreti olunca ömrü olmuyor ve bir zaman sonra işlevini yitiriyor. Yıkılıyor, gidiyor. Evet, o yapı, yani o köprü birde yapı tekniğini, sanatla yoğurdu mu, değme keyfine, sanat tarihini inceleyen tarih mimarlarına... Ayrıca önemi üzerinde olan o yapıyı inşa edenin, o köprü üzerine yapılan hesaplarda baskı ve germe hesapları akıl almaz gizemleri saklıyorsa, o hesabın inceliği ile yıllarca, asırlarca yaşıyorsa o yapı; ve de o yapı, şu anda yeryüzünde kullanılabilir en eski KÖPRÜ'lerinden biri olan Adana taş köprü'sü ise, bir özelliği vardır, tabii ki, ne demek bir özelliği.. Bu yapının onlarca yüzlerce özelliği bilinen/bulunan bir taş yapı bu eser; resmen tarihi sanat eseri, bir sanat şahaseri. Adaan taş Köprü'yü bizlere; şimdiye kadar anlatarak ta­nıtan yazılarda, makaleler de veya incelemelerde, ve yahutta, kitap­ların içerisinde, sayfalar arasında anlatılan köprünün banisi/yapı­cısı tartışması, bu küçük kitap ile bir takım sorulara cevap olsa da, köprünün mimarını, Adana'nın yada Kilikya'nın o dönem, Roma Valisi olarak bulmamıza karşın, bu köprüye bani olarak sahip çıka­nı/yapılmasını isteyen/emreden birini, imparatoru veya diğerlerin­den birini bulamamış durumdayız, maalesef... Her şeye karşılık, bu önemli köprü hakkında elde mev­cut bilgileri, mümkün olduğunca bu küçük eserde bir ara­ya getirebilme çabasında olduk, ve umuyorum ki, bunu da, bir nebze olsa başardık kanısındayım. İşte bu nedenle, küçük de olsa Adana için büyük bilgi arzeden bu kitap için, bana bu çalış­mamda kaynak gösteren ve yardımcı olan Sayın Doç.Dr.Gözde Ramazanoğlu'na, Tarihçi Cezmi Yurtsever'e, Yrd.Doç.Duygu Saban Ökesli'ye, Kuzenim, İngilizce Eğitmeni Meral Çetinel'e, Bi­lim ve Teknoloji Üniversitesi Kütüphane Daire Başkanı Ahmet Karataş'a, Bilgisayar ortamında bana her türlü yardımı esirgeme­yen oğlum İlker Çağatay İşisağ'a ve en büyük destekçim Eşim Ze­kiye İşisağ'a teşekkür ederim. Köprü hakkında şimdilik kaydıyla sorabileceğiniz her soruya burada, bir cevap bulabileceğinizi umuyorum. Ama hala eksik bilgi yok mu? Var tabii... Oysa, bir atasözümüz var ki, belki de değil ama bunu hepimiz biliriz, oda; "Bu köprünün altından daha çok sular geçer!" Akacaktır, geçecektir!... Olsun, geçsin, aksın biz, bu köprü hakkında daha çoook yeni bilgi edineceğiz; Ve biz de elde edilen bilgileri yine bir araya getirmeye çalışacağız
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat