Adaletin Felsefesi

Stok Kodu:
9786059513760
Boyut:
135-210-
Sayfa Sayısı:
208
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2023-04-25
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
%43 indirimli
325,00TL
185,25TL
Havale/EFT ile: 181,55TL
Aynı gün kargo
9786059513760
601345
Adaletin Felsefesi
Adaletin Felsefesi
185.25
Adaletin toplumsal kurumların bir erdemi ya da toplumsal bir erdem olduğunu öne süren tezlerin karşısında adaletin bireysel bir erdem ve her yurttaşın kişisel sorumluluğu olarak değerlendirilmesi gerektiğini savunan anlayışlar da vardır. Bu tür bir anlayışın temsilcisi, “adalet eğer bir yerde bulunacaksa, bu yer bizim içimiz olmalıdır” diyen Robert C. Solomon'dur. Odağı, kişiyle ilgisi olmayan kurumlardan ve yönetim politikalarından alıp, bireylere ve bireyin kişisel tutkularına kaydırmak isteyen Solomon, adaleti kişisel karakterin bir işlevi, büyük bir kuram değil sıradan olana ilişkin günlük bir his olarak düşünmektedir. Solomon, adalet hakkındaki düşüncelerinin bir kuram değil, düşünce evrenimizi dolduran adalet kuramları için bir tamamlayıcı olduğunu ifade etmektedir. Dolayısıyla adalet, mükemmel toplum için ütopik bir plan değil, bireye ait kişisel ve kolektif bir duygu, paylaşım ve sorumluluk hissidir. Soyut bir kuramsal ideal değil, bir duygular demeti ve karaktere ait bütünüyle sıradan bir erdemdir. Solomon, adalet hakkında yapılan açıklama ve kuramların adaleti her geçen gün bireyden uzaklaştırdıklarını öne sürmektedir. Bu nedenle Solomon, kişisel olarak hissedilmediği müddetçe adalet diye bir şeyin olamayacağını savunmaktadır.
Adaletin toplumsal kurumların bir erdemi ya da toplumsal bir erdem olduğunu öne süren tezlerin karşısında adaletin bireysel bir erdem ve her yurttaşın kişisel sorumluluğu olarak değerlendirilmesi gerektiğini savunan anlayışlar da vardır. Bu tür bir anlayışın temsilcisi, “adalet eğer bir yerde bulunacaksa, bu yer bizim içimiz olmalıdır” diyen Robert C. Solomon'dur. Odağı, kişiyle ilgisi olmayan kurumlardan ve yönetim politikalarından alıp, bireylere ve bireyin kişisel tutkularına kaydırmak isteyen Solomon, adaleti kişisel karakterin bir işlevi, büyük bir kuram değil sıradan olana ilişkin günlük bir his olarak düşünmektedir. Solomon, adalet hakkındaki düşüncelerinin bir kuram değil, düşünce evrenimizi dolduran adalet kuramları için bir tamamlayıcı olduğunu ifade etmektedir. Dolayısıyla adalet, mükemmel toplum için ütopik bir plan değil, bireye ait kişisel ve kolektif bir duygu, paylaşım ve sorumluluk hissidir. Soyut bir kuramsal ideal değil, bir duygular demeti ve karaktere ait bütünüyle sıradan bir erdemdir. Solomon, adalet hakkında yapılan açıklama ve kuramların adaleti her geçen gün bireyden uzaklaştırdıklarını öne sürmektedir. Bu nedenle Solomon, kişisel olarak hissedilmediği müddetçe adalet diye bir şeyin olamayacağını savunmaktadır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat