Açıklamalı - İçtihatlı Terörle Mücadele Kanunu

Uzun yıllardır mücadele ettiğimiz terör, bugün ulusal güvenliğimiz, hukuk devleti ve demokratik sistemimiz karşısındaki en büyük tehlike durumuna gelmiştir. Terör artık günümüzde sadece ülkemizi değil, bütün dünya ülkelerini de tehdit eden bir boyut kazanmıştır. Bu haliyle terör dünya barışı, ulusların ve bireylerin güvenliği açısından büyük bir risk teşkil etmektedir. Bu kapsamda hem Birleşmiş Milletler hem de ülkeler terörle mücadele edilmesi amacıyla sözleşmeler, kanunlar hazırlamakta ve ülkeler ile uluslararası toplumun güvenliğini sağlamaya çalışmaktadırlar. Bir ülkedeki temel siyasal, anayasal, sosyal ve ekonomik yapıları ortadan kaldırarak ülkeyi istikrarsız hale getirmek, bir ülkeyi ya da uluslararası örgütü ciddi şekilde rahatsız ya da tehdit etmek amacında olan terörle mücadele edebilmek için özel yasalara ihtiyaç duyulmaktadır. Zira terör örgütleri, artık doğrudan halkın yaşamını hedef alan saldırılarda bulunarak bireylerin canına kastetmek, adam kaçırmak, rehin almak, ulaşım, haberleşme ve altyapı sistemlerine saldırarak kamu kurumlarına zarar vermek, uçak-gemi ya da her türlü ulaşım araçlarını kaçırmak, silah, patlayıcı madde, nükleer ya da biyolojik silahların üretimine, nakledilmesine, satılmasına katkıda bulunmak, tehlikeli maddelerin kullanımını serbest bırakmak, yangın çıkarmak gibi fiillerle ülkeleri tehdit etmektedirler. Bu nedenle bu gün, terörle mücadele her zamankinden çok daha fazla önem kazanmıştır. Bu maksatla ülkemizde de 12. 04. 1991 tarihli ve 3713 sayılı Yasayla Terörle Mücadele Kanunu kabul edilmiş ve zaman içerisinde Terörle Mücadele Kanununda çeşitli değişiklikler yapılmıştır. Ayrıca 01. 06. 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda da 3713 sayılı Yasa ile paralellik taşıyan ve bu Kanun tarafından kimi maddelerine yollamada bulunan düzenlemeler gerçekleştirilmiştir. Örneğin Türk Ceza Kanununa göre özel nitelikli yasa olan 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununda, Türk Ceza Kanununda yer alan bazı suçların terör amacıyla -terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde- işlenmesi halinde bu suçların terör suçu sayılacağı ve bu suçlara verilecek cezaların arttırılacağı, görevli mahkemelerin buna göre belirleneceği, yargılama usulünün ve cezaların nasıl infaz edileceği gibi hususlarda genel düzenlemeden farklı olarak hükümlere yer verildiği ve bu düzenlemelerin ceza, ceza usul ve ceza infaz hukukunu yakından ilgilendirdiği anlaşılmaktadır. İşte bu nedenlerle bu çalışmamızda, Terörle Mücadele Kanununun ilgili maddeleri incelenirken zaman zaman 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda yer alan bazı suçlara ilişkin de değerlendirmede bulunulması gerekmiştir. Kitap iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde Terörle Mücadele Kanununun tüm maddeleri tek tek ele alınmış ve söz konusu maddelerin açıklanmasına çalışılmıştır. Ayrıca incelenen her maddeyle ilgili olarak Yüksek Mahkemelere ait kararlara da yer verilmiştir. Kitaba alınacak yargı kararları seçilirken son yıllara ilişkin olanlara öncelik tanımakla birlikte, uygulamada kararlılık gösteren, güncelliğini kaybetmeyen ve bu günkü uygulamayla ters düşmeyen açıklayıcı, yol ve yöntem gösteren eski tarihli kararlar da gözardı edilmemiştir. Kitabın ikinci bölümünde ise konu ile ilgili olarak taranan tüm mevzuattan Terörle Mücadele Kanunu ile ilgisi bulunan kanun, yönetmelik, genelgeler kitaba eklenmiş ve ilgili mevzuatın uygulayıcının elinin altında bulunmasının yararlı olacağı düşünülmüştür. 29. 06. 2006 tarihli ve 5532 sayılı Kanunla Terörle Mücadele Kanununda esaslı değişiklikler yapılmış olup bir kısım suçlar açısından henüz uygulamada birlik sağlanamamış olmakla beraber yapılan açıklamalarla söz konusu maddeler açısından uygulama birliğinin sağlanmasına ve bu suçlar açısından konunun tartışılmasına vesile olunması amaçlanmıştır. Öte yandan kitap, bilimsellik, kusursuzluk ve noksansızlık iddiasından uzak olarak sadece uygulayıcılar ile konuyla ilgilenenlere faydalı olunması amacıyla kaleme alınmış olup eksik taraflarının bulunabileceğini belirtmek gerekmektedir. Ayrıca, terör ve terör suçları ile ilgili olarak bu güne kadar fazla bir yayın bulunmamakla birlikte bu çalışmayla Terörle Mücadele Hukuku alanında mevcut boşluğun doldurulacağı iddia da edilmemektedir. Bu çalışmayla sadece uygulayıcıların karşılaştıkları güçlüklere katkı sağlamak ve henüz netleşmeyen bir kısım yasal düzenlemelerle ilgili olarak bir fikir vermesi amaçlanmıştır.