Abdülhayy el-Leknevî;Hint Alt Kıtasında Bir Hanefî Fakih

Stok Kodu:
9786055634759
Boyut:
135-210-0
Sayfa Sayısı:
360
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2023-07-22
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
Kategori:
%43 indirimli
264,00TL
150,48TL
Havale/EFT ile: 147,47TL
9786055634759
698792
Abdülhayy el-Leknevî;Hint Alt Kıtasında Bir Hanefî Fakih
Abdülhayy el-Leknevî;Hint Alt Kıtasında Bir Hanefî Fakih
150.48
İslam coğrafyası tarih boyunca hiçbir zaman kendihaline bırakılmamış; maddî zenginlikleri kadarmanevî (ilmî, kültürel, fikrî) zenginlikleri de Batıdünyasının her zaman ilgisini çekmiştir. Batıdünyasının sınır tanımayan hegemonyası vetaarruzu karşısında sürekli müdafaa hattında kalanİslam coğrafyası, rızası olmamasına rağmenüzerinde operasyon yapılan ameliyat masasındakibir hasta gibi sonu gelmeyecek bir mağduriyet,mahrumiyet ve çoğu zaman da mahkumiyetemaruz kalmıştır. Günümüz dünyasında işgal etmekistediği yerleri “özgürlük getirme-demokrasigötürme” maskesinin arkasına saklanarak işgaleden Batı dünyası, 17. yüzyılda da Hint AltKıtasında “ticaret yapma ve refah seviyesiniartırma” kisvesinin ardına sığınmış; misafiriolduğu bölgelerin yegâne sahibi ve mâliki olduğu-nu iddia etmiştir.Modernitenin ilk adımlarını attığı ve İslamdünyasının günümüze kadar karşı karşıya kalacağıbirçok fikrî akımın da beşiği olan bu coğrafyanıntüm hengamesini kısa ömrüne sığdırdığı onlarcaeserinde teneffüs ettiğimiz Abdülhayy el-Leknevî,Hanefî mezhebi ve Ebû Hanîfe özelinde yaptığıbirçok müdafaa ve izahatında umûmî manada sahihİslam'a ve ilmî mirasımıza isnat edilen tümithamlara karşı paratoner görevi icra eden öndegelen isimlerden ve önemli âlimlerimizden biridir.Bu çalışmada tenkit yerine tahkirin, takdir yerinetakdisin ikâme edildiği; itidal hüviyetinin ifrat vetefrit ikileminde dejenere olup taassup olgusunamaruz kaldığı bir ortamda, tüm yetkinlik ve yeterli-liğine rağmen olası bir fitne ve ihtilafa sebebiyetvermemek için toplumsal gerçekliği ve ihtiyaçlarıön planda tutan Leknevî'nin günümüzde birçokalgıyı yıkacak türden duruşuna tanıklık edeceğiz.
İslam coğrafyası tarih boyunca hiçbir zaman kendihaline bırakılmamış; maddî zenginlikleri kadarmanevî (ilmî, kültürel, fikrî) zenginlikleri de Batıdünyasının her zaman ilgisini çekmiştir. Batıdünyasının sınır tanımayan hegemonyası vetaarruzu karşısında sürekli müdafaa hattında kalanİslam coğrafyası, rızası olmamasına rağmenüzerinde operasyon yapılan ameliyat masasındakibir hasta gibi sonu gelmeyecek bir mağduriyet,mahrumiyet ve çoğu zaman da mahkumiyetemaruz kalmıştır. Günümüz dünyasında işgal etmekistediği yerleri “özgürlük getirme-demokrasigötürme” maskesinin arkasına saklanarak işgaleden Batı dünyası, 17. yüzyılda da Hint AltKıtasında “ticaret yapma ve refah seviyesiniartırma” kisvesinin ardına sığınmış; misafiriolduğu bölgelerin yegâne sahibi ve mâliki olduğu-nu iddia etmiştir.Modernitenin ilk adımlarını attığı ve İslamdünyasının günümüze kadar karşı karşıya kalacağıbirçok fikrî akımın da beşiği olan bu coğrafyanıntüm hengamesini kısa ömrüne sığdırdığı onlarcaeserinde teneffüs ettiğimiz Abdülhayy el-Leknevî,Hanefî mezhebi ve Ebû Hanîfe özelinde yaptığıbirçok müdafaa ve izahatında umûmî manada sahihİslam'a ve ilmî mirasımıza isnat edilen tümithamlara karşı paratoner görevi icra eden öndegelen isimlerden ve önemli âlimlerimizden biridir.Bu çalışmada tenkit yerine tahkirin, takdir yerinetakdisin ikâme edildiği; itidal hüviyetinin ifrat vetefrit ikileminde dejenere olup taassup olgusunamaruz kaldığı bir ortamda, tüm yetkinlik ve yeterli-liğine rağmen olası bir fitne ve ihtilafa sebebiyetvermemek için toplumsal gerçekliği ve ihtiyaçlarıön planda tutan Leknevî'nin günümüzde birçokalgıyı yıkacak türden duruşuna tanıklık edeceğiz.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat