9786253684488
631476
https://www.sehadetkitap.com/urun/3-gun-felaketin-icinden-bir-otoetnografi-denemesi
3 Gün Felaketin İçinden Bir Otoetnografi Denemesi
68.40
“Beden, dünyanın kumaşıdır” der Fransız filozof Marleau-Ponty. Felaketler, “yaşam” adı altında
kurduğumuz dünyanın bizden bağımsız olduğunu hatırladığımız, “kontrol” dediğimiz sanrının kırıldığı ve
sabit gördüğümüz ne varsa belirsizliğe duyduğumuz korku nedeniyle üretimlerle durdurduğumuz akışla
karşılaştığımız andır. 3 Gün, yaşamımda hep hissettiğim bu saf gerçeklik olan akışı gözlerimle gördüğüm,
kurmak istediğimiz tüm sabitliklerin akıp gideceğini bana tokat gibi vuran ve bunu somutlaştıran yegâne
gündü.
Sabitlemeye çalıştığımız gücün ve kudretin ne olduğu gözlerimin önündeydi. Zaman zaman sokakta
karşılaştığım, bir rüzgârın kaldırdığı ve oradan oraya savurduğu bir torbayla bunu hissedebiliyor; güneşin
yüzümü yakmasında algıladığım tüm duyguların ötesinde neler olduğunu kavramaya çalışıyordum ama bu,
bambaşka bir şeydi. Belki de gerçeklikle, akışın gücünün saf etkisiyle hiç bu kadar net karşılaşmamıştı bu
gözler. Tanıyamama, belirleyememe, tanımlayamama ve nice kelime kullansam da anlatılamayacak bir ruh
haline girmiştim şehirle ilk karşılaşmamda.
“Beden, dünyanın kumaşıdır” der Fransız filozof Marleau-Ponty. Felaketler, “yaşam” adı altında
kurduğumuz dünyanın bizden bağımsız olduğunu hatırladığımız, “kontrol” dediğimiz sanrının kırıldığı ve
sabit gördüğümüz ne varsa belirsizliğe duyduğumuz korku nedeniyle üretimlerle durdurduğumuz akışla
karşılaştığımız andır. 3 Gün, yaşamımda hep hissettiğim bu saf gerçeklik olan akışı gözlerimle gördüğüm,
kurmak istediğimiz tüm sabitliklerin akıp gideceğini bana tokat gibi vuran ve bunu somutlaştıran yegâne
gündü.
Sabitlemeye çalıştığımız gücün ve kudretin ne olduğu gözlerimin önündeydi. Zaman zaman sokakta
karşılaştığım, bir rüzgârın kaldırdığı ve oradan oraya savurduğu bir torbayla bunu hissedebiliyor; güneşin
yüzümü yakmasında algıladığım tüm duyguların ötesinde neler olduğunu kavramaya çalışıyordum ama bu,
bambaşka bir şeydi. Belki de gerçeklikle, akışın gücünün saf etkisiyle hiç bu kadar net karşılaşmamıştı bu
gözler. Tanıyamama, belirleyememe, tanımlayamama ve nice kelime kullansam da anlatılamayacak bir ruh
haline girmiştim şehirle ilk karşılaşmamda.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.