20. Yüzyılda Kürdistan ve Sınırlar (Di Sedsala 20’a de Kurdistan û Sînor)

Stok Kodu:
9786056404115
Boyut:
135-210-
Sayfa Sayısı:
216
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2023-08-03
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
%8 indirimli
68,00TL
62,56TL
Havale/EFT ile: 61,31TL
9786056404115
615817
20. Yüzyılda Kürdistan ve Sınırlar (Di Sedsala 20’a de Kurdistan û Sînor)
20. Yüzyılda Kürdistan ve Sınırlar (Di Sedsala 20’a de Kurdistan û Sînor)
62.56
Bu kitap “Di Sedsala 20an de KURDISTAN û SÎNOR” adlı 2 ciltlik kitabın 1. cildinin Türkçe çevirisidir. Bu ciltte Kürdistan'ın içindeki sınırların kısa tarihi yer almaktadır. Önsözden birkaç cümle: …Tarihe baktığımızda her şeyden önce Kürtlerin hiçbir zaman vatanları Kürdistan'a sınırlar çizmediğini ve her şeyini birçok halkla paylaşmış olduğunu görüyoruz. (Belki de Kürtlerin o çok meşhur misafirperverliği bu pratikten kaynaklanmaktadır.) Hemen hemen her dönemde birilerinin ona göz diktiğini, sayısız kez işgal edildiğini, talan edildiğini fakat hep Kürtlerin tekrar toparlandığını ve memleketlerine hâkim olduklarını da görüyoruz. Ama yaklaşık 100 yıldır dünyanın birçok güçlü devletinin Kürdistan'a karşı işbirliği yapması ve onu bölmesi ile büyük bir tehlike ile karşı karşıya kalmıştır. Kürdistan'ın içindeki sınırların ne zaman belirdiğine baktığımızda yaranın çok derin olduğunu görüyoruz. Daha M. Ö. 4. yüzyılda İskender, Med ve Persleri Batılıların topraklarından zaklaştırmak için Doğuya yöneldikten sonra yaklaşık bin beş yüz sene Kürdistan, Doğu ve Batının savaş alanı ve sınırı olmuştur. Savaşlar hiç durmamıştır. 7. yüzyılda İslamiyet'in gelişi ile bu sefer güneyden gelen güçlerle de karşı karşıya gelmiştir. 11. yüzyılda ise Oğuz ve Moğolların gelişiyle Kürdistan'da daha çok büyük savaşlar yaşanmış, tahrip olmuştur. Bazı Kürt Mirlikleri, Safevilerin aşırı baskısı üzerine, 16. Yüzyılda Osmanlı Devletiyle gönüllü birliktelik temelinde bir anlaşma yaptılar. Bu birliktelik ile Kürtler ikiye bölünmüş oldu. Kürdistan'ın büyük bir bölümü Osmanlı Devletine, diğer yarısı da Safevi tarafına katılmış oluyordu. Kasr-ı Şirin Antlaşması ile de durum devletlerarası bir resmiyet kazanmış oldu. 400 yıla yakın bir zaman bu durum devam etti. Daha sonra 20. yüzyılın başında Birinci Dünya Savaşı sonrası yapılan anlaşmalarla güçlü devletler, Kürt halkının rızası olmadan Kürdistan'ı parçalıyor ve paylaşıyorlar. Bu sınırlarda alınan olağanüstü tedbirler ve uygulanan şiddet sonucunda çok trajik olaylar yaşandı ve büyük tahribatlar oldu. Ayrıca Kürdistan bu sınırlarla birçok devlet arasında paylaşıldığı için, bu devletler konumlarını kaybetmemek için Kürtlere karşı işbirliği yaptılar ve dörtbir yandan Kürtleri yok etmek için faaliyetler sürdürüldü.
Bu kitap “Di Sedsala 20an de KURDISTAN û SÎNOR” adlı 2 ciltlik kitabın 1. cildinin Türkçe çevirisidir. Bu ciltte Kürdistan'ın içindeki sınırların kısa tarihi yer almaktadır. Önsözden birkaç cümle: …Tarihe baktığımızda her şeyden önce Kürtlerin hiçbir zaman vatanları Kürdistan'a sınırlar çizmediğini ve her şeyini birçok halkla paylaşmış olduğunu görüyoruz. (Belki de Kürtlerin o çok meşhur misafirperverliği bu pratikten kaynaklanmaktadır.) Hemen hemen her dönemde birilerinin ona göz diktiğini, sayısız kez işgal edildiğini, talan edildiğini fakat hep Kürtlerin tekrar toparlandığını ve memleketlerine hâkim olduklarını da görüyoruz. Ama yaklaşık 100 yıldır dünyanın birçok güçlü devletinin Kürdistan'a karşı işbirliği yapması ve onu bölmesi ile büyük bir tehlike ile karşı karşıya kalmıştır. Kürdistan'ın içindeki sınırların ne zaman belirdiğine baktığımızda yaranın çok derin olduğunu görüyoruz. Daha M. Ö. 4. yüzyılda İskender, Med ve Persleri Batılıların topraklarından zaklaştırmak için Doğuya yöneldikten sonra yaklaşık bin beş yüz sene Kürdistan, Doğu ve Batının savaş alanı ve sınırı olmuştur. Savaşlar hiç durmamıştır. 7. yüzyılda İslamiyet'in gelişi ile bu sefer güneyden gelen güçlerle de karşı karşıya gelmiştir. 11. yüzyılda ise Oğuz ve Moğolların gelişiyle Kürdistan'da daha çok büyük savaşlar yaşanmış, tahrip olmuştur. Bazı Kürt Mirlikleri, Safevilerin aşırı baskısı üzerine, 16. Yüzyılda Osmanlı Devletiyle gönüllü birliktelik temelinde bir anlaşma yaptılar. Bu birliktelik ile Kürtler ikiye bölünmüş oldu. Kürdistan'ın büyük bir bölümü Osmanlı Devletine, diğer yarısı da Safevi tarafına katılmış oluyordu. Kasr-ı Şirin Antlaşması ile de durum devletlerarası bir resmiyet kazanmış oldu. 400 yıla yakın bir zaman bu durum devam etti. Daha sonra 20. yüzyılın başında Birinci Dünya Savaşı sonrası yapılan anlaşmalarla güçlü devletler, Kürt halkının rızası olmadan Kürdistan'ı parçalıyor ve paylaşıyorlar. Bu sınırlarda alınan olağanüstü tedbirler ve uygulanan şiddet sonucunda çok trajik olaylar yaşandı ve büyük tahribatlar oldu. Ayrıca Kürdistan bu sınırlarla birçok devlet arasında paylaşıldığı için, bu devletler konumlarını kaybetmemek için Kürtlere karşı işbirliği yaptılar ve dörtbir yandan Kürtleri yok etmek için faaliyetler sürdürüldü.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat