100 Soruda Osmanlı Ekonomisi

Stok Kodu:
9786059093705
Boyut:
135-195-0
Sayfa Sayısı:
408
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2016-04-01
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%8 indirimli
109,00TL
100,28TL
Havale/EFT ile: 98,27TL
9786059093705
429882
100 Soruda Osmanlı Ekonomisi
100 Soruda Osmanlı Ekonomisi
100.28
Kitap, Osmanlı'nın bir göçebe-atlı beylikten bir devlete ve imparatorluğa dönüşümünü ve bu dönüşümde sosyo-ekonomik faktörlerin oynadığı rolü ele almaktadır. Ortaçağ'da kurulan diğer devletler gibi, din-tarım imparatorluğu özelliği gösteren Osmanlı Devleti, savaşla kurulmuş, savaşla ayakta kalabilmiş ve diğer imparatorluklar gibi o da savaşla yıkılmıştır. Haraca dayalı bir hakimiyet politikası izleyen Osmanlı, kurduğu güçlü merkezi yapı sayesinde, özellikle ?ihtişam dönemi" olarak adlandırılan süreçte, imparatorluğun en uç noktalarındaki vergi kaynaklarını dahi merkezde toplama başarısı sayesinde merkez kaç güçlerin varlığına izin vermemiştir. Servet sürekli olarak Osmanlı sarayına doğru aktığı için, güçlü olmanın kaynağını servet değil, tersine olarak servetin kaynağını güç ve kudret oluşturmuştur. Sadrazam ve diğer devlet görevlileri padişahın ?kul"u sayıldığından onların gücü ve kudreti sınırsız değil, padişahın izin verdiği kadar olabilmiştir. Bu yapı, 18. Yüzyıldan sonra değişmeye başlamış, yönünü Avrupa'ya çeviren Osmanlı kurduğu eşitsiz sosyo-ekonomik ilişkiler ve dış borç sarmalı nedeniyle kendini emperyalizmin kucağında bulmuş, bu gelişme ise sonun başlangıcı olmuştur.
Kitap, Osmanlı'nın bir göçebe-atlı beylikten bir devlete ve imparatorluğa dönüşümünü ve bu dönüşümde sosyo-ekonomik faktörlerin oynadığı rolü ele almaktadır. Ortaçağ'da kurulan diğer devletler gibi, din-tarım imparatorluğu özelliği gösteren Osmanlı Devleti, savaşla kurulmuş, savaşla ayakta kalabilmiş ve diğer imparatorluklar gibi o da savaşla yıkılmıştır. Haraca dayalı bir hakimiyet politikası izleyen Osmanlı, kurduğu güçlü merkezi yapı sayesinde, özellikle ?ihtişam dönemi" olarak adlandırılan süreçte, imparatorluğun en uç noktalarındaki vergi kaynaklarını dahi merkezde toplama başarısı sayesinde merkez kaç güçlerin varlığına izin vermemiştir. Servet sürekli olarak Osmanlı sarayına doğru aktığı için, güçlü olmanın kaynağını servet değil, tersine olarak servetin kaynağını güç ve kudret oluşturmuştur. Sadrazam ve diğer devlet görevlileri padişahın ?kul"u sayıldığından onların gücü ve kudreti sınırsız değil, padişahın izin verdiği kadar olabilmiştir. Bu yapı, 18. Yüzyıldan sonra değişmeye başlamış, yönünü Avrupa'ya çeviren Osmanlı kurduğu eşitsiz sosyo-ekonomik ilişkiler ve dış borç sarmalı nedeniyle kendini emperyalizmin kucağında bulmuş, bu gelişme ise sonun başlangıcı olmuştur.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat